Balların Rengi Neden Farklıdır?
- 5.02.2024
- DETAYLI BİLGİ
Her hükümetin GDO düzenlemeleri farklılık göstermekle birlikte, bazı ülkelerde henüz düzenleme bulunmamaktadır. Yasal düzenlemeleri olan ülkelerde genetiği değiştirilmiş gıdaların tüketim için güvenli olup olmadığının değerlendirilmesinde genellikle birçok faktör göz önünde bulundurulmaktadır. Bunlardan birkaçı; sağlık üzerindeki etkileri, alerjik reaksiyonlara yol açma potansiyeli, toksik özelliklere sahip olabileceği düşünülen belli bileşenlerin oluşması, genetik modifikasyon ile sağlanan besinsel değer değişiklikleri, aktarılan genin stabilitesi ve gen aktarımı sonucunda oluşabilecek bazı istenmeyen etkilere odaklanılmaktadır [1].
Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı (EPA) ve Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı (USDA), GDO’ların insan, bitki ve hayvan sağlığı için güvenli olduğundan emin olmak ve çevre etkilerini izlemek amacıyla birlikte çalışmaktadır. FDA; GDO içeren gıdaların, diğer gıdalarla aynı şekilde sıkı güvenlik standartlarını karşıladığından emin olma görevini yerine getirmektedir. Aynı zamanda gıdaların üretim, işleme, depolama, sevkiyat ve satış aşamalarında uyulması gereken gıda güvenliği standartlarını belirlemek ve uygulamaktan sorumludur. EPA, GDO bitkilerini böcekler ve hastalıklara karşı dirençli hale getiren bitki entegre koruyucu maddeleri (PIPs) olarak adlandırılan maddelerin güvenliğini düzenlemektedir. USDA'nın Hayvan ve Bitki Sağlık İnceleme Servisi (APHIS), GDO bitkilerinin diğer bitkilere zarar vermediğinden emin olmak için gerekli düzenlemeleri belirlemekle görevlidir [2].
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Gıda Güvenliği ve Zoonozlar Departmanı, ulusal otoritelerin risk değerlendirmesine tabi tutulması gereken gıdaların belirlenmesine ve uygun güvenlik değerlendirme yaklaşımlarını önermeye yardımcı olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, GDO'ların güvenlik değerlendirmesi için Codex Alimentarius yönergelerinin kullanımını önermektedir. Codex Alimentarius Komisyonu, gıda güvenliği ve kalitesi ile ilgili uluslararası standartlar, uygulama kuralları, yönergeler ve önerileri geliştiren FAO ve WHO’nun ortak olarak yönettiği hükümetlerarası bir organdır [1].
Avrupa Birliği’nde ise genetiği değiştirilmiş gıda ve yemlerin kontrolü Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından yayınlanan yönetmelik ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından yayınlanan belgelere göre gerçekleştirilmektedir. Bu yönetmelikte halk sağlığı, hayvan refahı ve çevrenin korunumunu güvence altına almak, GDO’ların denetimi ve etiketlenmesi ile ilgili prosedürleri belirlemek amaçlanmaktadır [3]. EFSA’nın yayınladığı belgeler genetiği değiştirilmiş bitki, gıda ve hayvanların gıda güvenliği çerçevesinde risk değerlendirmeleri, toksisite ve alerjenite çalışmaları ve GDO'ların çevresel risk değerlendirmeleri gibi faaliyetler için rehber özelliği göstermektedir [4].
Kısacası genetiği değiştirilmiş gıdaların tüketiminin güvenli olup olmadığının araştırılmasında birkaç kurum ve kuruluş berber çalışarak; birçok farklı noktayı göz önünde bulundurmaktadır.
Günümüzde uluslararası piyasada bulunan GDO ürünlerin, tümü ulusal otoriteler tarafından yapılan güvenlik değerlendirmelerini geçmek zorundadır. Bu değerlendirmeler, çoğunlukla aynı prensipte olup çevre ve insan sağlığı için risk değerlendirmelerini içermektedir. Gıda güvenliği değerlendirmesi genellikle Codex belgelerine dayanmaktadır [1].
Ülkemizde ise GDO’lar ile ilgili her şey Biyogüvenlik Kanunu ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik hükümlerine göre yürütülmektedir [5]. GDO ve ürünlerinin onay alınmaksızın piyasaya sürülmesi, genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvanların üretimi, GDO ve ürünlerinin bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması Biyogüvenlik Kanunu ile yasaklanmıştır [6].
Biyogüvenlik Kurulu tarafından sadece yem amaçlı kullanım için onaylı 3 adet soya geni ve 14 adet mısır geni dışında gıda amaçlı onay verilmiş gen bulunmamaktadır. Dolayısıyla GDO ve ürünlerinin gıda amaçlı kullanılması ve ithal edilmesi yasaklanmıştır [5].
Tüketici Olarak GDO Hakkında Ne Bilmeliyim?
Genetiği Değiştirilmiş Gıdalara İhtiyacımız Var Mı?
GDO’nun Avantaj ve Dezavantajı Nedir?
Kaynakça
[1] World Health Organization. (n.d.). Food, genetically modified. World Health Organization. https://www.who.int/news-room/questions-and-answers/item/food-genetically-modified (Erişim tarihi: 25.07.2023)
[2] Center for Food Safety and Applied Nutrition. (n.d.-c). How gmos are regulated. U.S. Food and Drug Administration. https://www.fda.gov/food/agricultural-biotechnology/how-gmos-are-regulated-united-states
[3] 32003R1829. EUR. (n.d.). https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/ALL/?uri=CELEX%3A32003R1829
[4] GMO applications: Regulations and guidance. European Food Safety Authority. (n.d.). https://www.efsa.europa.eu/en/applications/gmo/regulationsandguidance#regulatory-framework
[5] Tarım ve Orman Bakanlığı, Gıda ve Yem Hizmetleri Resmi Kontroller, https://www.tarimorman.gov.tr/Konular/Gida-Ve-Yem-Hizmetleri/Gida-Hizmetleri/Resmi-Kontroller (Erişim tarihi: 27.07.2023)
[6] Biyogüvenlik Kanunu, Kanun Numarası: 5977, Kabul Tarihi: 18/3/2010, Yayımlandığı Resmî Gazete: Tarih: 26/3/2010 Sayı : 27533