Balların Rengi Neden Farklıdır?
- 5.02.2024
- DETAYLI BİLGİ
Vücudumuz ve özellikle de bağırsaklarımız trilyonlarca mikro boyuttaki canlıya ev sahipliği yapmaktadır. Bakteriler, mantarlar ve virüslerin yanında az bilinen arkeler ve protozoalar da bağırsaklarımızda yaşamaktadır. Toplu olarak “bağırsak mikrobiyotası” olarak bilinen bu küçük canlı organizmaların, sağlığımız ve refahımız üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Bu sebeple araştırmacılar, bağırsak mikrobiyotamızı beslenme yoluyla nasıl etkilediğimizi araştırmaktadır. Araştırmaların da etkisiyle günlük hayatımıza giren probiyotik ve prebiyotik kavramlarının mikrobiyotamız için oldukça önemlidir.
Peki bu kavramlar tam olarak ne anlama gelir?
Probiyotikler, yeterli miktarda tüketildiğinde sağlığımıza fayda sağlayan canlı mikroorganizmalardır. Bu yeterli miktardan kastın ne olduğunu biraz daha açmak gerekirse; bir gıdanın veya ürünün probiyotik olarak kabul edilebilmesi için koloni oluşturan birimler “CFU” olarak da adlandırılan belli miktarda mikroorganizma içermesi gerekmektedir. Örneğin en az 10^8 CFU canlı Lactobacillus delbrueckii türlerini içeren yoğurt tüketmek bu miktara örnek verilebilir. Bu miktarları ürünlerin ambalajlarından öğrenebilirsiniz.
Hatırlarsanız biz insanlar, çoğu lifi sindiremiyoruz ancak yine de lifli beslenmenin önemini her yerde duyuyoruz. Peki neden sindiremediğimiz bir besin öğesi bu kadar önemli? Aslında bunun iki ana sebebi bulunmaktadır. İlki liflerin sindirilmediği veya sindiriminin zor olması sebebiyle bizleri tok tutması. İkincisi ise biz sindiremesek de bağırsaklarımızda yaşayan bu küçük canlılar bu liflerle beslenmektedir. Kısacası prebiyotikler, mikroorganizmalar için besin görevi gören, onların büyümelerini ve aktivitelerini destekleyen, sindirilmeyen liflerdir.
Hangi gıdalar prebiyotik ve probiyotik içerir?
Prebiyotikler pek çok gıdada bulunur. Örneğin fasulye, tahıllar (yulaf, arpa, çavdar gibi), sebzeler (yeşillik, soğan, sarımsak, enginar, şeker pancarı, kuşkonmaz, bezelye, hindiba gibi) ve bazı meyveler (örneğin muz, elma ve meyveler gibi).Yoğurt, kefir ve turşu gibi fermente gıdalar çok çeşitli canlı mikroorganizmalar içermektedir ancak bunların hepsi probiyotik olarak kabul edilemez. Bunun birçok sebebi olabilir. Bunlardan birkaçı; belirli türlerinin tanımlanmamış olması veya belirli bir sağlık yararıyla ilişkilendirilmemiş olması, mikroorganizmaları yeterli miktarda içermemeleri veya mikroorganizmaların midemizin asidik ortamına dayanamaması sebebiyle mikroorganizmaların bağırsağımıza ulaşmadan önce parçalanması olabilir.
Kısacası, prebiyotikler bağırsaklarımızda zaten mevcut olan iyi bakterileri beslerken, probiyotikler doğrudan sağlığa fayda sağlayabilecek yeni yararlı mikrop türlerini ortaya çıkarmaktadır. Hem prebiyotikler hem de probiyotikler umut verici sağlık etkileri göstermektedir ancak bunların bağırsak mikrobiyomu, genel sağlık ve belirli hastalıklar üzerindeki rollerini ve etkilerini tam olarak ortaya çıkarmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Bu yazı EUFIC’ in What are prebiotics and probiotics and are they important for health? adlı yazısından çevrilmiştir.