Balların Rengi Neden Farklıdır?
- 5.02.2024
- DETAYLI BİLGİ
Organik tarım, çiftçilerin ve toplumların iklim değişikliğinin etkilerine karşı duyarlı olmasına ve uyum sağlamasına yardımcı olmaktadır. Karbondioksit ve sera gazı salınımını azaltmakta ve toprak sağlığını iyileştirmektedir. Daha az tehlikeli atık kalıntısına sebep olduğundan daha temiz bir çevre sağlayarak doğal dengeyi korumaktadır [1]. Geleneksel tarıma kıyasla, organik tarım toprak erozyonunu ve yer altı ve yer üstü sularına nitrat sızıntısını azaltmaktadır. Hayvan atıklarının geri dönüşümü sağlanmaktadır. Öte yandan organik tarım, daha düşük üretim verimine sahip olduğundan daha maliyetlidir [2].
Organik tarımı geleneksel tarımdan ayıran temel farklardan bir diğeri de yapay pestisitlerin kullanımının sınırlandırılmış olmasıdır. Ancak doğal pestisitlerin kullanılması her zaman iyi veya doğaya faydalı değildir. Yapılan araştırmalar bazı yapay pestisitlerin çevresel etki, hedef seçiciliği ve etkinliği açısından doğal pestisitlerden daha iyi performans gösterdiğini göstermiştir [3]. Organik tarımda kullanılan doğal pestisitlerin etkisinin az olması, bu pestisitlerin daha fazla miktarda kullanılmasına, dolayısıyla üretim maliyetinin ve çevreye olumsuz etkisinin artmasına neden olabilmektedir. Bazı doğal kaynaklı pestisitlerin hedeflenen zararlı organizma ile beraber mahsulü koruyan ve polen taşıyan yararlı canlılara da zarar verdiği ortaya konulmuştur [3].
Doğal kaynaklı pestisit kullanımının her zaman daha iyi olmadığını gösteren örneklerden biri olarak Rotenon verilmektedir. Baklagiller familyasına ait bitkilerin köklerinden elde edilen doğal kaynaklı bir pestisit olan Rotenon, 2006 yılında yasaklanmadan önce en çok kullanılan böcek ve balık ilacıydı. Rotenon, sadece böcek ve balıklar üzerinde değil, insan ve hayvanlarda da toksik etkilere sebep olmaktadır. Rotenon, insanlar ve diğer memeliler için orta derecede tehlikeli olarak sınıflandırılırken böcekler ve balıklar için oldukça zehirlidir. Epidemiyolojik kanıtlar ayrıca rotenon maruziyetinin Parkinson hastalığı için bir risk faktörü olabileceğini göstermektedir [4].
Rotenonun toksikolojik risk değerlendirmesi yapılırken birçok alan dikkate alınmıştır. Örneğin, Mesleki Güvenlik ve Sağlık İdaresi (OSHA) izin verilen Rotenon maruziyeti seviyesini 8 saatlik bir çalışma süresi boyunca havadaki her bir metreküp için ortalama olarak 5 miligram rotenon olarak belirlemiştir. İnsanlarda ölümcül oral doz ise vücut ağırlığı başına 0.3-0.5 gram olarak tahmin edilmektedir [5]. Sonuç olarak ister laboratuvar ortamında ister bir bitki tarafından sentezlenmiş olsun, bu o kimyasalın güvenli olduğuna dair kesin bir bilgi vermemektedir. Pestisitin hangi kaynaktan elde edildiği fark etmeksizin güvenlik testleri yapılmalıdır. Hem canlılara hem de doğaya zararlı etkilerini aza indirmek veya önlemek için kullanılacak pestisitin toksisitesini araştırmak ve gerekli dozu dikkatle belirlemek gerekmektedir.
Organik Gıda Daha Mı Besleyici?
Kaynakça
[1] Gamage, A., Gangahagedara, R., Gamage, J., Jayasinghe, N., Kodikara, N., Suraweera, P., & Merah, O. (2023). Role of organic farming for achieving sustainability in agriculture. Farming System, 1(1), 100005. https://doi.org/10.1016/j.farsys.2023.100005
[2] Encyclopeadia Britannica, inc. (2023, June 1). Organic farming. Encyclopædia Britannica. https://www.britannica.com/topic/organic-farming
[3] Bahlai, C. A., Xue, Y., McCreary, C. M., Schaafsma, A. W., & Hallett, R. H. (2010). Choosing organic pesticides over synthetic pesticides may not effectively mitigate environmental risk in soybeans. PLoS ONE, 5(6). https://doi.org/10.1371/journal.pone.0011250
[4] Epa.govt.nz. (n.d.).
[5] Centers for Disease Control and Prevention. (n.d.). https://www.cdc.gov/niosh/docs/81-123/pdfs/0548.pdf?id=10.26616/NIOSHPUB81123