Omega 3 İçin Balık Yağına Alternatif: Algler

15.05.2021

İnsanların yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirebilmesi için protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, su ve mineral gibi temel besin öğelerini belirli ölçülerle alması gerekir. Bunlardan bazıları, vücudumuzda birbirlerine dönüştürülerek sentezlenebilir. Sentezlenemeyen bazı yağ asidi ve amino asit gibi besin yapı taşlarının ise mutlaka dışarıdan alınması gerekir. Alınmadığı takdirde eksikliği sonucu, belli başlı semptomlar görülebilir. İnsan vücudunda sentezlenemeyen bu tür maddelere esansiyel (temel) besin maddeleri denir[1, 2].

Esansiyel yağ asitleri (EFA), insan ve hayvan sağlığı için gerekli olan çoklu doymamış yağ asitleridir(PUFA). Bu yağ asitleri omega-3 (alfa-linolenik asit) ve omega-6 (linoleik asit) olmak üzere iki gruba ayrılır[3, 4]. Bu yağ asitleri, başında metil (CH3) grubu ve sonunda karboksil (COOH) grubu olacak şekilde uzun hidrokarbon zincirinden oluşur. Karboksil grubundan başlanarak numaralandırılan zincirin başındaki karbon omega sembolü ile gösterilir ve kendisine en yakın çiftli bağa uzaklığına göre isimlendirilir[5].

Figür 1. Omega 3 yağ asidinin kapalı formülü ve numaralandırılması[6].

α-linolenik asit (ALA), eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA); omega-3 formundadır ve birbirlerine dönüşebilen yağ asitleridir[2]. ALA, keten tohumlarında ve yeşil yapraklı sebzelerin kloroplastında bol miktarda bulunurken; kenevir, ceviz, soya fasulyesi ve kanola yağında az miktarda bulunur. Balık ve balık yağları, EPA bakımından oldukça zengindir. DHA ise balık yağında ve kırmızı-kahverengi alglerde bulunur[3]. Omega-3 formundaki yağ asitlerinin çeşitli kaynaklardan elde edilebilmesi ve birbirlerine dönüştürülebilmesi sayesinde insanlar farklı alternatiflere yönelebilir.

Omega-3 yağ asitlerinin tüketiminin birçok hastalığın önlenmesinde veya tedavisinde oldukça etkili olduğu düşünülmektedir. Özellikle kalbin düzenli atmasına yardımcı olarak ölümcül olabilecek ritim aksaklıklarını engellediği için kalp sağlığı üzerine faydalı etkileri olduğuna dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Ayrıca bu yağ asitleri kan basıncını ve kalp atış hızını düşürür, damar fonksiyonlarını iyileştirir[7]. Kardiyovasküler hastalıkların yanı sıra birçok kanserin, Alzheimer ve şizofreni gibi zihinsel bozuklukların önlenmesine ve tedavi edilmesine yardımcı olduğu bildirilmektedir. Bağışıklık sistemini de güçlendirerek pek çok hastalığın gelişimini dolaylı yoldan engellemektedir[5]. Alzheimer hastalarıyla yapılan bir çalışmada, DHA eksikliği görülmüştür. EPA ile DHA takviyesi yapılarak eksiklik giderilmiş hatta bu hastalarda çok hafif de olsa bilişsel işlev iyileştirilebilmiştir[8].

EPA ve DHA, somon gibi yağlı balıkların dokularında saf halde bulunur. 1970’lerde yapılan bir çalışmada; bilim insanları, Grönland Eskimoları’nın çok yoğun bir şekilde yağlı balıklarla beslenmelerine karşın kardiyovasküler rahatsızlıklara yakalanma ihtimallerinin düşmesinin balık dokularında bulunan omega-3 yağ asitlerinin sayesinde olduğunu fark ettiler. Bu yağ asitlerinin faydaları ortaya çıkmaya başladıkça bu tür balıklara olan ilgi de arttı. Direkt olarak tüketiminin yanında yağlı balık dokularından elde edilen bu yağlar; tablet, kapsül ve hap halinde de kullanılmaya başlandı. Her gün balık pişirip tüketmek yerine bu alternatiflerin kullanımı ve ulaşılabilirliği kolay hale geldi. Bu takviyeler, eğer doğru bir şekilde işlenir ve paketlenirse genellikle güvenlidir. Balık yağı tüketimi günlük 1 gramı geçmediği takdirde kullanımında bir sıkıntı görülmemiştir[9, 10]. Ayrıca balık yağı ile yapılan bazı deneylerde kilo aldırıcı etkisi olmadığı gözlenmiş fakat çalışmalar halen devam etmektedir[11].

Omega-3 kaynağı olan başka bir alternatif ise alglerdir. Algler, deniz ve okyanus gibi çeşitli su ortamlarında yaşayan fotosentetik canlılardır. Geniş pH aralığında, sıcaklıklarda, ışık koşullarında tek veya simbiyotik olarak yaşayabilmektedirler. Algler genel olarak renklerine göre Rhodophyta (kırmızı alg), Phaeophyta (kahverengi alg) ve Chlorophyta (yeşil alg) olarak ayrılır. Büyüklüklerine göre ise makroalgler ve mikroalgler olarak sınıflandırılır. Deniz yosunu olarak da bilinen makroalgler, çok hücreli ve gözle görülebilir boyutlardadır. Mikroalgler ise tek hücreli, prokaryotik veya ökaryotik hücre tipine sahip mikroskobik boyutta canlılardır[12]. Mikroalgler, fotosentez yoluyla EPA ve DHA gibi omega-3 yağ asitlerini üretebilirler. Balıklar ise aslında bu tür algleri tüketerek dokularında yağ asitlerini biriktirirler. Bu yüzden doğrudan omega-3 elde edebilmek amacıyla balık yağına alternatif olarak alg yağları üretilmeye başlanmıştır. Dolaylı olarak yağ asitlerinin alınmasının yanı sıra balık yağlarının pek çok dezavantajı vardır[13].

Balıkların civa/kurşun gibi ağır metalleri ve DDT* (diklorodifeniltrikloroetan) gibi çevresel kontaminantları* dokularında depolaması önemli bir problemdir[14, 21]. Balık yağları genellikle somon ve ton balığı gibi büyük balıklardan elde edilir[15]. Bu büyük balıkların küçük balıkları yemesiyle biyobirikim* artar. Bunun sonucunda dokularda ve hayati organlardaki kimyasal kontaminantların miktarı gittikçe artar[16]. Alglerin ise ağır metal toksisitesi* ile başa çıkabilen canlılar olduğu bilinmektedir. Bulunduğu ortamdaki kimyasal maddeleri uzaklaştırabildiği görülmüştür[17]. Ayrıca ototrof* canlılar oldukları için organik maddelere ihtiyaç duymazlar; bu da onların daha az kontamine olmasını sağlar[18]. Fotosentetik bir canlı olarak besin zincirinin en altında kalması sebebiyle de biyobirikim açısından balıklar kadar sorun oluşturmaz[19].

Gün geçtikçe, küresel olarak balık stoğu azalmaya başladığı için balık yağlarından omega-3 eldesi sürdürülebilir olmaktan çıkıyor[18]. Özellikle EPA ve DHA’ların faydaları görüldükçe insanlardaki talep fazlasıyla artmıştır. Ama bu talebe karşılık, küresel boyutta balık yağı üretimi oldukça yetersizdir. 1 kg balık yağı üretimi için yaklaşık 4.5 kg balık gereklidir. Bu da balık yağı endüstrisi için yılda yaklaşık 25-30 milyon ton balık avlanması gerektiğini gösterir. Alglerin oluşturduğu popülasyon denizlerde ve okyanuslarda balıklardan kat kat fazla olduğu için alg yağlarının balık yağlarına alternatif bir kaynak olduğu ve onlara göre daha sürdürülebilir olduğu kanıtlanmıştır[13].

Balık yağları, genellikle gelişmekte olan ülkeler için oldukça pahalıdır ve o ülkelerdeki bireylerin çoğu bu yağları takviye olarak kullanmakta maddi olarak zorlanabilir. Bu yüzden yeterli miktarda DHA alamayabilirler ve bu durum pek çok zihinsel rahatsızlıkların oluşmasına sebep olabilir. Eğer alg yağlarının üretimi teşvik edilirse fiyatların düşmesiyle az gelişmiş ülkeler de bu yağlara ulaşabilecektir. Bu sayede gelir seviyesi düşük ülkelerde zihinsel rahatsızlıkların azalması sağlanabilir[21].

Bir diğer sorun ise balık yağlarının vejeteryan beslenme şekline uygun olmamasıdır[13]. Balık yağlarında bulunan DHA, genellikle bitkilerde bulunmaz. Bu yüzden vejeteryan olan insanlar yeteri kadar bu yağ asidinden alamayabilir. Alg yağları ise içeriğinde bulunan DHA ve EPA ile balık yağlarına alternatif sürdürülebilir bir vejetaryen kaynak olur[20]. Ayrıca balıklardan elde edilen bu omega-3 yağlarında istenmeyen koku ve tatlar kullanımı zorlaştırabilir. Bunun aksine alg yağlarında böyle bir sorun olmaz[13].

Hedef dışı avlanma* (bycatch), küresel ticari balıkçılığın neden olduğu en büyük sorunlardandır. Örneğin balık yağı üretimi için çıkılan avda hedef, somon veya ton balığıdır. Bunun yanı sıra ağa kaplumbağalardan köpekbalıklarına, yavru balıklardan sucul kuşlara birçok hedefte olmayan canlı da takılabilir. Genellikle ekonomik ve yasal düzenlemelerden dolayı istenmeyen bu canlılar, ölü veya yaralı bir şekilde denize atılırlar. Hedef dışı avlanma, ekosistemdeki bozulmaların en önemli sebeplerindendir[22].

Yapılan çalışmalarda yıllık 95.2 milyon tonluk tahmini küresel deniz avcılığının %40.4’ünü oluşturan 38.5 milyon tonluk kısmı, hedef dışı avlanmanın oluşturduğu tespit edilmiştir[22].

Sonuç olarak; ticari balıkçılığın, balık yağı üretimi için sürdürülebilir olmadığı ve deniz ekosistemini büyük ölçekte olumsuz etkilediği pek çok kaynak tarafından belirtilmiştir. Omega-3 yağ asitlerini, daha sürdürülebilir ve avantajlı bir alternatif kaynak olan alg yağlarından almak deniz yaşamını korumak için önemli bir adım olabilir.

Sözlük
*DDT (dikloro-difenil-trikloroetan): 1940’larda böcekleri etkisiz hale getirmek için üretilen bu kimyasal böcekleri daha dirençli hale getirdiği gerekçesi ile günümüzde ciddi regülasyonlardan geçer[23].
*Kontaminant: Bir şeyi kirleten, bozan veya zehirleyen maddelere denir[24].
*Toksisite: Bir şeyin zehirli olması veya zehirli olma derecesidir[25].
*Ototrof: Karbondioksit gibi basit inorganik kimyasal maddelerden kendi organik besinini sentezleyebilen canlılardır[26].
*Biyobirikim: Canlı organizmaların dokularında zararlı maddelerin elementlerinin ve bileşiklerinin birikmesidir[27].
*Hedef dışı avlanma: Balıkçılık sonucu alıkonulmuş hedef olmayan türlerin, avcılık sonucu ıskarta edilen canlıların (ölü yada canlı olarak serbest bırakılan) ve av aracı ile karşı karşıya gelen ancak yakalanamayan canlıların ölümleridir (gözlenemeyen ölüm)[28].


Yazar: Şaban Ruşan CEBECİ

Kaynakça
[1] Greene, J., M., & McAdam, P., A. (1983). Nutrition in the Middle and Later Years. Butterworth-Heinemann. p.17-45. doi: 10.1016/B978-0-7236-7046-9.50008-4
[2] https://www.aeo.org.tr/Files/Yayinlar/SEB1-WEB.pdf
[3] Kaur, N., Chugh, V. & Gupta, A.K. (2014). Essential fatty acids as functional components of foods- a review. J Food Sci Technol 51, 2289–2303, p.1. doi:10.1007/s13197-012-0677-0
[4] Harwood J. L. (2019). Algae: Critical Sources of Very Long-Chain Polyunsaturated Fatty Acids. Biomolecules, 9(11), 708. p.1. doi:10.3390/biom9110708
[5] Çelebi, Ş., Kaya, H., & Kaya, A. (2017). Omega-3 Yağ Asitlerinin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri. Alınteri Zirai Bilimler Dergisi, 32(2). 105-112. doi:10.28955/alinterizbd.319437
[6] Blondeau, N., Lipsky, R. H., Bourourou, M., Duncan, M. W., Gorelick, P. B., & Marini, A. M. (2015). Alpha-linolenic acid: an omega-3 fatty acid with neuroprotective properties-ready for use in the stroke clinic?. BioMed research international, 2015, 519830. p.1. doi:10.1155/2015/519830
[7] Harvard T.H. Chan. (n.d.). Omega-3 Fatty Acids: An Essential Contribution. https://www.hsph.harvard.edu/nutritionsource/what-should-you-eat/fats-and-cholesterol/types-of-fat/omega-3-fats/
[8] Swanson, D., Block, R., & Mousa, S. A. (2012). Omega-3 fatty acids EPA and DHA: health benefits throughout life. Advances in nutrition (Bethesda, Md.), 3(1), 1–7. doi:10.3945/an.111.000893
[9] Das, S., Paul, B., N., Sengupta, J., & Datta, A., K. (2009). Beneficial effects of Fish oil to Human Health- A review. Agricultural Research Communication Centre, 30(3), 199-205.
[10] Kaya, Y., Duyar, H., A., & Erdem, M., E. (2004). Balık Yağ Asitlerinin İnsan Sağlığı İçin Önemi. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, 21(3-4), 365-370. doi:10.12714/egejfas.2004.21.3.5000157028
[11] Wang, J., Clark, D., L.,Jacobi, S., K., & Velleman, S., G. (2020). Effect of vitamin E and omega-3 fatty acids early posthatch supplementation on reducing the severity of wooden breast myopathy in broilers. Poultry Science, 99(4), 2108-2119. doi:10.1016/j.psj.2019.12.033
[12] Khan, M.I., Shin, J.H. & Kim, J.D. (2018). The promising future of microalgae: current status, challenges, and optimization of a sustainable and renewable industry for biofuels, feed, and other products. Microb Cell Fact 17, 36. doi:10.1186/s12934-018-0879-x
[13] Winwood, R.J. (2015). Specialty Oils and Fats in Food and Nutrition. Woodhead Publishing. p.159-160. doi:10.1016/B978-1-78242-376-8.00006-5
[14] Stokes, J., Tu, R., Peters, M., Yadav, G., Fabiano, L., A., & Seider, W., D. (2020). Omega-3 fatty acids from algae produced biodiesel. Algal Research, 51, p.1. doi:10.1016/j.algal.2020.102047
[15] Gammone, M. A., Riccioni, G., Parrinello, G., & D'Orazio, N. (2018). Omega-3 Polyunsaturated Fatty Acids: Benefits and Endpoints in Sport. Nutrients, 11(1), 46. doi:10.3390/nu11010046
[16] Kayhan, F., E. (2019) Sucul Organizmalarda Kurşunun (Pb) Biyobirikimi ve Toksisitesi. Gaziosmanpaşa Bilimsel Araştırma Dergisi, 8(3), 82-96.
[17] Kumar, K., S., Dahms, H., Won, E., Lee, J., & Shin, K. (2015). Ecotoxicology and Environmental Safety, 113, 329-352. doi:10.1016/j.ecoenv.2014.12.019
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0147651314005740
[18] Adarme-Vega, T., C., Lim, D., K., Y., Timmins, M., et al. (2012). Microalgal biofactories: a promising approach towards sustainable omega-3 fatty acid production. Microb Cell Fact. p.7. doi:10.1186/1475-2859-11-96
[19] Aktop, Y., & Çağatay, İ., T. (2020). AĞIR METALLERİN BALIKLARDA BİRİKİMİ VE ETKİLERİ. Menba Kastamonu Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dergisi, 6(1), 37-44. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1174840
[20] Scott D. Doughman, S., D., Krupanidhi, S., & Sanjeevi, C., B. (2007). Omega-3 Fatty Acids for Nutrition and Medicine: Considering Microalgae Oil as a Vegetarian Source of EPA and DHA. Researchgate, 3(3), 198-203. doi:10.2174/157339907781368968
[21] Charles, C., N., Msagati, T., Swai, H., & Chacha, M. (2019). Microalgae: An alternative natural source of bioavailable omega-3 DHA for promotion of mental health in East Africa. Scientific African, 6. p.1. doi:10.1016/j.sciaf.2019.e00187
[22] Davies, R., W., D., Cripps, S., J., Nickson, A., & Porter, G. (2009). Defining and estimating global marine fisheries bycatch. Marine Policy, 33(4), 661-672. doi:10.1016/j.marpol.2009.01.003
[23] United States Environmental Protection Agency (EPA). (n.d.). DDT - A Brief History and Status. https://www.epa.gov/ingredients-used-pesticide-products/ddt-brief-history-and-status
[24] Cambridge Dictionary. (n.d.). Contaminant. https://dictionary.cambridge.org/tr/s%C3%B6zl%C3%BCk/ingilizce/contaminant
[25] Cambridge Dictionary. (n.d.). Toxicity. https://dictionary.cambridge.org/tr/s%C3%B6zl%C3%BCk/ingilizce/toxicity
[26] Cambridge Dictionary. (n.d.). Autotroph. https://dictionary.cambridge.org/tr/s%C3%B6zl%C3%BCk/ingilizce/autotroph
[27] Glossary of Environment Statistics. (2001). Biological Accumulation. https://stats.oecd.org/glossary/detail.asp?ID=209
[28] Gökçe, G., & Metin, C. (2006). Balıkçılıkta Hedef Dışı Av Sorunu Üzerine Bir İnceleme. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, 23(3-4), 457-462. http://www.egejfas.org/tr/download/article-file/57661