Gıda Teknolojisi, Gıda Kaynaklarını Nasıl Güvence Altına Alabilir ?

31.08.2020

Yenilikçi gıda teknolojileri; hızlı nüfus artışı ve kentleşmeyle birlikte tarımsal kaynaklar üzerinde oluşması beklenen baskıya hazırlanmamıza, gıda israfını azaltmamıza ve herkes için yeterli ve dengeli beslenme imkanı sağlamamıza yardımcı olabilecek etkili çözümler sunuyor. Özellikle 3D yazıcı ile gıda üretimi, gen düzenleme ve hücre bazlı et üretimi gibi teknolojiler bu konuda çok büyük önem taşımaktadır.

3D Yazıcı Teknolojisi ile Gıda Üretimi

Yenilikçi 3D yazıcı teknikleri ile sürdürülebilir, kişiselleştirilmiş ve besleyici gıda ürünleri üretebilmek artık mümkün. Bilgisayarla otomatikleştirilmiş bir 3D yazıcı; peynir, çikolata ve hatta et gibi püre haline getirilmiş veya eritilmiş malzemelerle yiyecekleri katman katman üretebilir. Ayrıca, 3D baskı özelleştirilmiş üretim için nispeten daha uygun fiyatlı bir tekniktir.

Üretilen gıdaların besin içeriği kontrol edilebilir ve bireysel beslenme ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilebilir. Böylelikle 3D baskı ile daha sağlıklı yiyecek seçenekleri oluşur. Bu süreç aynı zamanda; alg, mantar, deniz yosunu, böcekler gibi kültürel olarak alışılmadık et alternatiflerini daha iştah açıcı ve lezzetli yiyeceklere dönüştürerek tüketilmelerini teşvik edip gıda kaynaklarının sürdürülebilirliğine fayda sağlayabilir.

Ancak, 3D yazıcı ile gıda üretim teknolojisi gelişiminin erken bir aşamasındadır. En iştah açıcı yiyecekleri üretmek için gereken pürelerin kompozisyonunun ve baskı koşullarının geliştirilmesi için hâlâ çalışmaya ihtiyaç vardır.

Yeni Bitki Yetiştirme Teknikleri

Dünya nüfusu artmaya devam ederken, çiftçilik uygulamaları talebi karşılamak için üretim verimliliğini en üst düzeye çıkarma zorluğuyla karşı karşıya. Bu yükü hafifletmeye yardımcı olmak için, gen düzenleme teknikleri kullanılarak ekinlerin besin değerleri artırabilir ve çeşitli hastalıklara karşı dirençli, esnek özelliklere sahip bitkiler üreterek kayıplar en aza indirebilir. Örneğin, gen düzenleme tekniği kullanılarak balık yağında bulunan uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitlerini içeren yağlı tohum bitkileri üretilebilir. Bu sayede küresel balık stokları üzerindeki baskı temel besin maddelerinin alternatif kaynakları kullanılarak azaltılabilir.

En iyi bilinen gen düzenleme tekniği olan CRISPR-Cas9, istenmeyen genleri hedefleyip onları bir hücrenin genomundan ayırarak "kapatabilir" veya değiştirebilir. Son zamanlarda CRISPR-Cas9, renk değişikliğinden sorumlu geni "kapatarak" mantar ve elma gibi gıda ürünlerinin kararmasını yavaşlatmak için kullanıldı. Bu şekilde gen düzenleme tekniğinin daha uzun raf ömrüne sahip gıdaların üretilmesini sağlayabileceği ve böylece gıda atıklarının büyük çevresel etkisini azaltmaya yardımcı olabileceği görüldü. Ayrıca, bu teknik yüksek verimli, çok yönlü ve esnek olmakla birlikte mevcut teknolojilerden daha ekonomik olmasıyla önem kazanmıştır.

Laboratuvarda Hücre Bazlı Et Üretimi

Nüfus artışı taleplerini karşılamak için, gelecekteki et tüketim modellerine göre yıllık et üretiminin 200'den 470 milyon tona çıkarılması gerekeceği tahmin ediliyor. Bazı et ürünlerini (sığır eti gibi) alternatifleriyle değiştirmek, arazi kullanımı üzerindeki olumsuz etkileri ve sera gazı emisyonlarını dengelemeye yardımcı olabilir. Normal et ürünlerine bir alternatif olarak laboratuvar ortamında hayvan hücreleri kullanılarak üretilen et önemli bir seçenek olarak görülüyor.

Laboratuvarda et üretmek için hayvan kök hücreleri, kas dokusuna gelişmeleri için gerekli tüm besinleri içeren bir kapta yetiştirilir. Kas lifleri olgunlaştıktan sonra hasat edilebilir ve burger gibi gıda ürünlerine dönüştürülebilir. Ancak bu etin dokusu ve tadının geleneksel et ile aynı olmasını beklememeliyiz.

Tıpkı geleneksel etin tüketilmesinin güvenli olduğu gibi laboratuvar eti de güvenle tüketilebilir. Ayrıca, bu teknolojiyle daha az yağ ve daha fazla omega-3 yağ asidi içeren ve geleneksel et ürünlerinden daha sağlıklı bir et üretilebilir.

Laboratuvar eti, büyük ölçekli üretim için hâlâ önemli miktarda enerji gerektirmektedir. Bu nedenle laboratuvar etinin yaygın tüketiminin ekonomik olarak uygun olup olmayacağı belirsizdir. Bu teknolojinin daha geniş ölçekte benimsenmesi, halkın laboratuvar etinin ürünlerini satın alma ve tüketme istekliliğine bağlı olacaktır. Bununla birlikte, tüketiciler tarafından kabul edilirse, etin bu şekilde üretilmesi, geleneksel et üretiminin ortaya çıkardığı bir dizi sorunu ortadan kaldırır: hayvan sağlığı ve kesimi, kaynak yönetimi (toprak, yem, su vb.), antibiyotik kullanımı ve metan gazı emisyonları. Ayrıca, önceden hayvanlar için kullanılan bu araziler, yeni ağaçlar dikmek veya biyoenerji üretimi için yeniden kullanılabilir.

--------

Yeni gıda teknolojileri bize gıda üretiminin sürdürülebilirliğini artırmak için daha verimli ve yüksek potansiyelli seçenekler sunuyor. Bu teknolojiler, nüfus artışı karşısında yüksek kaliteli küresel gıda kaynaklarını güvence altına almak için gerçek fırsatlar oluşturabilmesi ve önümüzdeki yıllarda gıda endüstrisinin olumsuz çevresel etkilerini azaltmak için ihtiyaç duyulan araçları sağlayabilmesi açısından çok büyük önem taşımaktadırlar.


Çeviri : Gökçe Mavioğlu


Referans: https://www.eufic.org/en/food-production/article/food-technologies-securing-our-future-food-supply