Balların Rengi Neden Farklıdır?
- 5.02.2024
- DETAYLI BİLGİ
İnsanlık binlerce yıldır arzu edilen özelliklere sahip bitki ve hayvanları yetiştirmek için seçici yetiştirme ve melezleme gibi geleneksel modifikasyon yöntemlerini kullanmaktadır. Örneğin; ilk çiftçiler çeşitli renk, boyut ve kullanımlarda mısır yetiştirmek için melezleme yöntemleri geliştirmişlerdir. Bugünün çilekleri, Kuzey Amerika'ya özgü bir çilek türü ile Güney Amerika'ya özgü bir çilek türü arasında melezlenmiştir [1].
Bugün yediğimiz yiyeceklerin çoğu geleneksel üreme yöntemleriyle üretilmiştir. Ancak geleneksel üreme yoluyla bitki ve hayvanları değiştirmek ve geliştirmek uzun zaman alır ve çok spesifik değişiklikler yapmak zordur[1]. Modern teknoloji, bitkilerde, hayvanlarda, bakterilerde ve mantarlarda yeni özellikler yaratmak için genetik materyaldeki ilgili genlerin değiştirmesini mümkün kılar. Bu teknoloji öncelikle ekinlerde böceklere olan direnci ve herbisit* toleransını artırmak ve mikroorganizmalarda istenilen enzimlerin ürettirilmesi amaçlı kullanılmıştır. Bilim insanları 1970'lerde genetik mühendisliğini geliştirdikten sonra, benzer değişiklikleri daha spesifik bir şekilde, daha kısa sürede yapma imkanı bulmuşlardır [2].
Bir canlı türüne başka bir canlı türünden gen aktarılması veya mevcut genetik yapıya müdahale edilmesi yoluyla yeni genetik özellikler kazandırılmasını sağlayan modern biyoteknolojik tekniklere gen teknolojisi adı verilmektedir. Gen teknolojisi kullanılarak doğal süreçler ile edinilmesi mümkün olmayan yeni özellikler kazandırılmış organizmalara ise "Genetik Yapıları Değiştirilmiş Organizma (GDO)" denilmektedir [3].
Modern biyoteknolojik çalışmaların aşamaları sırasıyla istenen genlerin bulunması, karakterize edilmesi, izolasyonu hedef türe aktarılması olarak sıralanabilir. Bitkilere gen aktarımında kullanılan tekniklerin esasını istenilen geni taşıyan bir DNA parçasının doku içerisindeki hücrelerin kromozomlarına* yerleştirilmesi, daha sonra doku kültürü teknikleri kullanılarak bu hücrelerden transgenik bitkilerin* elde edilmesi oluşturur [4]. GDO’ların tarımda kullanım amaçları: tarımda kimyasal madde kullanımını azaltmak, tarım ürünlerinin besin değerini artırmak, aromasını ve görünümünü iyileştirmek, bitkilerin dayanıklılığını artırmak, birim alandan daha fazla ürün almaktır [5].
Ülkemizde GDO ilk defa 1998 yılında gündeme gelmiştir. Türkiye’de bitkisel üretim talebi ile yapılan başvuruların değerlendirilebilmesi için “Transgenik Kültür Bitkilerinin Alan Denemeleri Hakkında Talimat” hazırlanmıştır. GDO’ların muhtemel risklerine karşı insan, hayvan, çevre ve biyolojik çeşitliliğin korunmasını sağlamak üzere, ülkelerin iç düzenlemeleri ve uluslararası ilişkilerinde dikkate alması gereken kuralları ve sınırları belirleyen Kartagena Biyogüvenlik Protokolü ülkemizde 24 Ocak 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Biyogüvenlik Kurulu tarafından Avrupa Birliğinin de dâhil olduğu pek çok ülke tarafından risk değerlendirmesi yapılarak yem amaçlı kullanılmak üzere GDO’lu 3 çeşit soyaya* ve yem amaçlı GDO’lu 14 çeşit mısıra* onay vermiştir [6].
Öncelikle ülkemizde genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvan üretiminin insan tüketimi için yasal olmadığını söyleyelim. Araştırma ve geliştirme amaçlı yapılacak faaliyetler için kullanılmasında bir yasak bulunmamaktadır. Ancak yönetmeliğe göre Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bilgi verilmesi zorunludur. Eğer AR-GE ve eğitim amaçlı ithal edilecek GDO ve/veya ürünleri söz konusu ise Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan izin alınması gerekmektedir. İlgili mevzuatta genetik yapısı değiştirilmiş organizma yani GDO modern biyoteknolojik yöntemler kullanılmak suretiyle gen aktarılarak elde edilmiş, insan dışındaki bitki, hayvan ve mikroorganizma dâhil canlı organizmayı temsil etmektedir. Dolayısıyla ülkemizde GDO’ların insan tüketimi için üretilmesi yasal değildir [7].
İnsan kullanımı için üretilen gerek ilaç gerekse aşılar; GDO’lar sayesinde hem daha az maliyetle hem de daha güvenli bir şekilde üretilebilmektedir. İlaç üretimine en iyi örnek insülindir. Aşı alanındaki çalışmalar ise daha çok deneysel olup, şu anda mısır, tütün, kolza, patates gibi bitkilerde kuduz, veba ve hepatit gibi hastalıklara karşı çeşitli aşıları, bitkileri kullanarak üretmeyi içermektedir[8]. ABD’de 1992 yılından beri gıdalarda biyoteknolojik yöntemler kullanılmakla beraber ilk genetiği değiştirilmiş domates 1994 yılında piyasaya sürülmüştür. Biyoteknolojik uygulamaların temel amacı, insan sağlığı açısından önemli olan maddelerin yeterli seviyede üretildiğinden emin olmaktır. Bu şekilde gıda maddelerinde daha önceden var olmayan veya az miktarlarda üretilen çeşitli maddelerin üretiminin artması veya yeni maddelerin üretilmesi sağlanmış olur [1]. Avrupa ülkelerinde ise yalnızca AB usülüne uygun şekilde biyoteknolojik yöntemler kullanılarak üretilen gıda ve yemlerin (hayvanları içermemektedir) kullanımı ülkenin kendisine bırakılmış durumdadır. [9] Avrupa Birliği’nce GDO içeren gıda ve yemler açıkça etiketlenmelidir. Ancak gıda veya yem %0,9'dan daha az GDO içeriyorsa, GDO içeriği teknik olarak kaçınılmaz olduğu sürece, etiketlenmesine gerek yoktur. [10]
Ülkemizdeki duruma baktığımızda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sitesinde “Bugüne kadar gıda amaçlı olarak onay verilmiş bir gen bulunmadığından ve piyasada bulunan tüm gıdalar GDO'suz olduğundan gıdaların etiketlerinde GDO bulunmadığına dair bir ifadenin yer alması şu an için uygun görülmemektedir.” ifadeleri yer almaktadır[11].
SÖZLÜK
Yem amaçlı GDO’lu 3 çeşit soya*: Resmi Gazete 26.01.2011
Yem amaçlı GDO’lu 14 çeşit mısır*: Resmi Gazete .26.12.2011 (değişikliğe uğramıştır)
Herbisit: İstenmeyen bitki örtüsünü manipüle etmek veya kontrol etmek için kullanılan kimyasal [12].
Kromozom: Hücre çekirdeğinin içinde bulunan yapı. Bir kromozom, genler halinde organize edilmiş proteinlerden ve DNA'dan oluşur. [13].
Transgenik bitki: Genomuna biyoteknolojik yöntemlerle başka bir organizmadan gen aktarılmış bitkiye verilen ad [14].
KAYNAKÇA
[1] Center for Food Safety and Applied Nutrition. (n.d.). Science and history of gmos and other food modification processes. U.S. Food and Drug Administration. Retrieved September 21, 2021, from https://www.fda.gov/food/agricultural-biotechnology/science-and-history-gmos-and-other-food-modification-processes.
[2] GMO. European Food Safety Authority. (n.d.). Retrieved September 21, 2021, from https://www.efsa.europa.eu/en/topics/topic/gmo.
[3] DPT (2000): VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Biyoteknoloji ve Biyogüvenlik Özel İhtisas Komisyonu Raporu: Ulusal Moleküler Biyoloji, Modern Biyoteknoloji ve Biyogüvenlik Atılım Projesi Önerisi, Ankara
[4] Hazpolat, I. (20).Genetiği değiştirilmiş organizmalar ve biyogüvenlik , 59, 75-80.
[5] Haspolat I (2007): The Trade of Genetically Modified Agricultural Crops. Gazi Univ J Vocational Edu, 9: 58-7
[6] GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR ve ÜLKEMİZ MEVZUATININ UYGULANMASI.(2014).T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Tekirdağ il tarım ve orman müdürlüğü
[7] Çatalbaş, T., Savaş, H. B., Gültekin, B.(2017).Genetiği Değiştirilmiş Gıdalar ve İnsan Sağlığına Etkileri . Dergipark, 1(3), 58-63.
[8] Özgen Ö, Emiroğlu H, Demirci A, Haspolat I (2007): Labelling Biotechnological Foods and Consumer Protection, International Dimensions of Mass Media Research, (Edited by Yorgo Pasadeos), ATINER Publication, 617-630, Greece,
[9]Press corner. European Commission - European Commission. (n.d.). Retrieved September 21, 2021, from https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/IP_15_4777.
[11]GDO'ya Yönelik Resmi Kontrol çalışmaları. T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI. (n.d.). Retrieved September 24, 2021, from https://www.tarimorman.gov.tr/Konu/1437/GDO-Resmi-Kontrol.
[10] Lex access to European Union law. EUR. (n.d.). Retrieved September 21, 2021, from https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=LEGISSUM%3Al21154.
[12] Environmental Protection Agency. (n.d.). EPA. https://www.epa.gov/caddis-vol2/caddis-volume-2-sources-stressors-responses-herbicides#:~:text=Herbicides%20are%20chemicals%20used%20to,productivity%20by%20minimizing%20other%20vegetation.
[13] NCI dictionary of genetics terms. National Cancer Institute. (n.d.). https://www.cancer.gov/publications/dictionaries/genetics-dictionary/def/chromosome.
[14] Hatipoğlu, R..(2016). Transgenik Bitkilerin Dünü, Bugünü ve Geleceği.Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergis, 25 (2), 346-356..