Dikey Tarımda Gıda Güvenliği

31.01.2021

1990’ların sonu ve 2000’lerin başında kent içi tarıma yönelik dikey çiftliklerin tasarlanması konusunda hızlı bir gelişme yaşanmıştır. Dikey Tarım teorisini de ilk olarak 1999’da ortaya koyan Columbia Üniversitesi Kamu Sağlığı Bilimlerinden Prof. Dickson Despommier olmuştur. Dikey çiftliklerin ortaya çıkmasında; seralar, çatı bahçeleri, kent içi tarım, bostanlar, duvar bahçeleri gibi pek çok farklı tarımsal uygulama esin kaynağı olmuştur.

Gıda sorunu ve beslenme güvensizliği, küresel nüfusunun artmasının öngörüldüğü şehir merkezlerinde oldukça ciddi bir sorundur. Özellikle COVID-19 salgınıyla birlikte, gıda tedarik zincirinde gıda güvensizliğinin artması, fiziksel ve ekonomik engellerin ağırlaşması ve gıda atıklarının artması sebebiyle gıda erişimi kısıtlanmıştır. Bu nedenle daha dayanıklı gıda sistemlerine ve gıda israfını azaltmaya ihtiyaç duyulmuştur[1].

Dikey tarım; gıdanın kalitesini ve güvenliğini sağlamak, sürdürülebilir kentsel tarıma katkıda bulunmak ve gıda üretimini arttırmada potansiyel olarak fayda sağlayabilmektedir.

Kentsel tarımda gıda güvenliği;

  • Gıda
  • Gıdaya erişim
  • Gıda kalitesi

gibi farklı faktörlere bağlıdır.

Şehirlerde uygulanacak olan dikey tarım, büyük ölçekte gıda güvenliği sağlayabilir, ancak sadece kentsel tarımla küresel gıda güvenliği sağlanamaz[2].

Çok katlı binalar ve seralar birleştirildiğinde, şehrin tüm nüfusunun ihtiyaç duyduğu gıdayı üretebilir. Dikey tarımın mahsul verimi, kat sayısına ve arazi alanlara bağlı olarak artabilmektedir. Örnek olarak; New York’ta 30 katlı bir binanın 50.000 kişiye gıda temini sağlanabileceği tahmin edilmektedir. 30 katlı bir dikey çiftlik, her bir kişi için günde 2000 kalori ve 10.000 kişinin ihtiyaçlarını karşılayabilir[3].

Dikey Tarımın Gıda Güvenliğine Sağladığı Avantajlar

Birçok ülkede vitamin, protein ve mineral yönünden zengin gıdalara artan bir talep vardır. Yüksek gıda harcamaları ve düşük gelir arasında ciddi farklılıklar mevcuttur. Bu yüzden bazı ülkelerin tüketim tarzı buna bağlı olarak değişmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde bir diğer sorun ise; ekim için kullanılması gereken suni gübre* yerine hayvan dışkısı kullanılmasıdır. Hayvan dışkısı gübresi etkili bir gübre olmasına rağmen, parazitler*, enfeksiyon* ve gıda zehirlenmeleri gibi bazı olumsuzluklar oluşabilmektedir. Bu konuda dikey tarımın avantajı ise, geleneksel tarımda uygulanan gübre olarak fekal madde* kullanılmadığı için, bulaşıcı veya zehirlenmelerin azaltma kabiliyetine sahip olmasıdır. Bu nedenle bu tür zehirlenmelere ve bulaşıcı hastalıkların bulaşmasının durdurulmasına yardımcı olur[4].

Sebzeler, bulaşma açısından yüksek riskli mahsuller olarak kabul edilmektedir. Tüketiciler, satın aldıktan sonra yıkayıp tüketmelidirler. Ancak bu prosedürler etkili değildir. Çünkü zararlı patojenlerin* sebzeden ayrılması için bazı kimyasalların kullanılması gerekmektedir.

Geleneksel tarımda veya seralarda hasat edilen ürünler için üç aşamalı yıkama yapılmaktadır;

  • Ön yıkama
  • Salin* yıkama
  • Klor bazlı yıkama

Bu yöntem; sebzelerde kalite düşüklüğüne, tat ve koku kaybına sebep olabilmektedir. Dikey tarımda, sadece sulama sisteminde besin takviyeleri uygulanmaktadır. Tüm mahsuller sürekli kontrol edilir. Geleneksel tarımdaki gibi mevsimsel değişimler, nem, sıcaklık gibi olumsuzluklar oluşmamaktadır. Hava geçirmez ortamlarda yetiştirilen mahsuller bakteri, haşere, mantar gibi etkenlere maruz kalmasını önlemektedir[5].


Sözlük

*Suni gübre: Azot, fosfor ve potasyum vs. gibi makro besin elementlerini farklı formlarda ve farklı oranlarda içeren gübrelerdir.

*Parazit: Bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizma.

*Enfeksiyon: Bakteri, virüs, mantar veya diğer organizmaların vücuda girip hücrelerde tutunarak üremesi sürecine verilen addır.

*Fekal Madde: Dışkı özelliğinde olan, dışkıyla ilişkili, dışkı ile olan.

*Patojen: Hastalığa neden olan her türlü organizma ve madde.

*Salin: Belli ölçülerde sodyum bikarbonat ve sodyum klorür içeren distile su çözeltisi.


Yazar: Ceren AYDIN


Kaynakça
[1] Lal R.,(2020),Home Gardening and Urban Agriculture for Advancing Food and Nutritional Security in Response to The COVID-19 Pandemic, Food Security, 12, 871-872 https://doi.org/10.1007/s12571-020-01058-3
[2] Eigenbrod C., Gruda N., (2015), Urban Vegetable for Food Security in Cities.A Review, Agronomy for Sustainable Development, 35, 491-492
https://doi.org/10.1007/s13593-014-0273-y.
[3] Asif N., Darkhani F., Kalantari F., Nochian A.,(2020), The Significance of Vertical Farming Concept in Ensuring Food Security for High-Density Urban Areas,Jurnal Kejuruteraan, 32, 107 https://doi.org/10.17576/jkukm-2020-32(1)-13
[4] Fatemi E., Joni R.A.,Kalantari F., Tahir O.M.,(2017), Opportunities and Challenges in Sustainability of Vertical Farming:A Review, Journal of Landscape Ecology, 18-19
https://doi.org/10.1515/jlecol-2017-0016
[5] Avgoustaki D.D., Xydis G.(2020),How Energy Innovation in Indoor Vertical Farming can Improve Food Security, Sustainability, and Food Safety?, Advances in Food Security and Sustainability, 5, 34-36
https://doi.org/10.1016/bs.af2s.2020.08.002