Deli Bal Nedir?

Lütfiye Nisa ÖNGER | 08.06.2017

Ormangülü, Fundagiller (Ericaceae) familyasından Rhododendron cinsine ait odunsu ve çiçekli bitkidir. Halk dilinde Ağu veya Komar olarak da bilinen bu bitki; 4000 metre kadar rakıma sahip nemli bölgelerde yetişir. Ülkemizde mor ve sarı çiçekli ormangülleri geniş alana yayılmıştır ve tür çeşitliliği en yoğun Doğu Karadeniz bölgesinde görülmektedir. Ormangülü; çiçeklenme döneminin uzun, çiçek ve nektarının bol olması ve zengin fenolik bileşik içeriği nedeniyle bal üretimi için önemli bir yere sahiptir [1]. İçeriğindeki fenolik madde miktarına bağlı olarak antioksidan ve antimikrobiyal etkisinin normal ballara göre daha fazla olduğu bilinmektedir [2].

Ormangülü türlerinin yaprak, çiçek, nektar ve polenlerinde Grayanotoksin (Andromedotoksin) adında toksik etkiye sahip bileşen bulunmaktadır. Bal arılarının, bu bileşen türevlerini nektar ve polenlerle birlikte bala taşımaları nedeniyle ormangülünden elde edilen ballar zehirlenmeye sebep olabilmektedir [3]. Halk arasında ormangülü balı, zehirlenme belirtilerinden dolayı “deli bal” veya hafif keskin tadı nedeniyle “acı bal” olarak bilinmektedir [4]. 

Deli bal laboratuvarda kimyasal analizlerle ya da mikroskopla incelendiğinde ormangülünün karakteristik polenlerinin kümeler halinde görülmesiyle tanımlanmaktadır.  Kovandan yeni alınan taze balda toksik bileşen daha fazla iken uzun süre depolanan balda bu toksik bileşenin parçalanarak miktarının azaldığına ulaşılmıştır. Zehirlenme belirtileri görülmesi için baldan bir kişinin 50-100 gram (genellikle 1 ile 5 yemek kaşığı) tüketmesi yeterlidir [3]. Deli bal tüketenlerde başlıca tansiyon düşmesi ve düşük nabız olmak üzere baş dönmesi, bulantı, kusma, göz kararması, terleme gibi bayılma öncesindeki semptomlar görülmektedir. Belirtiler arasında karın ağrısı, baş ağrısı, sinirsel bozukluklar, ciltte ve boğazda yanma da bulunabilmektedir.  Zehirlenme belirtileri genellikle bir gün sürmektedir.[3,4]

Tarihte deli bal zehirlenmesi ilk kez Ksenophon tarafından, MÖ 401'de Trabzon çevresinde bulunan balları tüketen askerlerin kusma, ishal ve sarhoşluğa benzer belirtiler gösterdiği ve belirtilerin üç dört gün içinde geçtiği şeklinde ifade edilmiştir [5]. Ayrıca, MÖ 67'de bilinen ilk biyolojik savaşlardan birinde biyolojik silah olarak kullanıldığı kaynaklarda geçmektedir [6].

Deli bal zehirlenmesinin büyük bir çoğunluğu Türkiye’den ve özellikle Karadeniz bölgesindendir [4]. Deli balın bu bölgede; hipertansiyon, soğuk algınlığı, çeşitli viral enfeksiyonlar, gastrit ve ülser gibi gastrointestinal hastalıkların tedavisinde çeşitli amaçlarla kullanıldığı bilinmektedir [7]. Deney hayvanları üzerinde yürütülen bir çalışma sonucunda deli balın kan şekeri ve kandaki lipid (kolesterol, trigliserit ve VLDL) düzeylerinde önemli ölçüde düşüşlere neden olduğu görülmüştür. Bu düşüşün grayanotoksinlerin parasempatik sinir sistemi üzerindeki uyarıcı etkisinden kaynaklandığı düşünülmektedir [8]. Olumlu etkilerinin yanı sıra karşılaşılan zehirlenme vakalarını önleyebilmek için tüketilen deli bal miktarına veya toksik bileşen miktarı bekletilen balda daha az olacağı için tüketilen balın uzun süre depolanmış olmasına dikkat edilmesi önerilmektedir. Unutulmamalıdır ki herhangi bir maddenin ilaç ya da zehir olduğunu dozu belirlemektedir.

Kaynakça

[1] Sıralı, R, Cınbırtoğlu, Ş. (2018). Ormangülü (Rhododendron) Türlerinin Bazı Özellikleri ve Arıcılık Açısından Önemi. Arıcılık Araştırma Dergisi, 10 (2), 45-53. 

[2] Silici, S., Sagdic, O., & Ekici, L. (2010). Total phenolic content, antiradical, antioxidant and antimicrobial activities of Rhododendron honeys. Food Chemistry121(1), 238-243. doi: 10.1016/j.foodchem.2009.11.078

[3] Acar, J. ve Uygun, Ü. (2021). Doğal Toksik Maddeler ve Kontaminantlar, Gıda Kimyası, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 7, 528-529.

[4] Silici, S., & Atayoglu, A. (2015). Mad honey intoxication: A systematic review on the 1199 cases. Food And Chemical Toxicology86, 282-290. doi: 10.1016/j.fct.2015.10.018

[5] Kelhoffer, J. (2005). John the Baptist’s “Wild Honey” and “Honey” in Antiquity. Greek, Roman, And Byzantine Studies45(1), 59-73. 

[6] Gunduz, A., Turedi, S., Russell, R. M., & Ayaz, F. A. (2008). Clinical review of grayanotoxin/mad honey poisoning past and present. Clinical Toxicology, 46(5), 437–442. doi:10.1080/15563650701666306 

[7] Sayin, M., Karabag, T., Dogan, S., Akpinar, I., & Aydin, M. (2012). Transient ST segment elevation and left bundle branch block caused by mad-honey poisoning. Wiener Klinische Wochenschrift, 124(7-8), 278-281. doi: 10.1007/s00508-012-0152-y

[8] Öztaşan, N., Altinkaynak, K., Akçay, F., Göçer, F., & Dane, Ş. (2005). Effects of mad honey on blood glucose and lipid levels in rats with streptozocin-induced diabetes. Turkish Journal of Veterinary & Animal Sciences, 29(5), 1093-1096.