Ambalajlı Su Bozulur Mu?

Lütfiye Nisa ÖNGER | 26.09.2022

Türk Gıda Kodeksi İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik'e göre içme suyu “jeolojik koşulları uygun jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan, bir çıkış noktasından sürekli akan veya teknik usullerle çıkarılan ve uygun görülen dezenfeksiyon, filtrasyon, çöktürme, saflaştırma ve benzeri işlemler uygulanabilen ve parametre değerlerinin eksiltilmesi veya arttırılması suretiyle belirlenen parametre değerleri elde edilen, etiketleme gerekliliklerini karşılayan ve satış amacı ile ambalajlanarak piyasaya arz edilen yer altı suları" olarak tanımlanmıştır. Suların, sağlığa uygun ve temiz olması zorunludur. İnsan sağlığına potansiyel bir tehlike oluşturan miktar ve yoğunlukta maddeler, mikroorganizmalar ve parazitler içermeyip yönetmelikte belirtilen gerekli şartlara uyuyorsa içme suyu sağlığa uygun ve temiz kabul edilir [1].

Ambalajlar sağlığa zararlı mı?

İçme sularının doldurulacağı kaplar ve kapaklar, suyun niteliğini değiştirmeyen ve su ile etkileşime girmeyen maddelerden yapılmalıdır. Kullanılan materyalin sağlığa olumsuz etki oluşturmadığının, kullanım ve üretim bilgilerinin belgelenmesi gerekir. Kullanılmasına izin verilen kapaklar hijyenik şartlarda muhafaza edilmeli ve kullanılmış veya bozulmuş kapaklara izin verilmemektedir [1]. Dolayısıyla yönetmeliklere uygun şekilde üretilen ve muhafaza edilen ambalaj materyalleri sağlığa zarar verebilecek herhangi bir risk oluşturmaz.  

Pet şişe, damacana ve su konulan diğer kaplar kaç kere doldurulabilir?

Suyun dolumunda kullanılan kaplar, geri dönüşlü ve geri dönüşsüz olmak üzere iki ayrı grupta değerlendirilir. Geri dönüşsüz kaplar su dolumunda bir defadan fazla kullanılmayacak pet, cam, metal, krom-nikel ve benzeri malzemelerden üretilen kaplardır. Dolumda bir defadan fazla kullanılan ve su ile etkileşime girmeyen cam, metal, krom-nikel, polikarbonat ve benzeri kaplar ise geri dönüşlü olarak sınıflandırılır. Damacana gibi geri dönüşlü kaplar, üretim tarihinden itibaren en fazla beş yıl veya 75 kez kullanılır. Kapların kaç defa doldurulduğunun tespit edilmesi ve kullanıldıktan sonra niteliğinin değişmediğinin kontrol edilmesi için elektronik sistemlerden faydalanılır. Geri dönüşlü polikarbonat kabın üretim tarihi boyun veya gövdesine kabartma şeklinde yazılır ve bu kaplardaki suların raf ömrü üç aydan fazla olamaz. Pet şişe gibi geri dönüşsüz kaplara ise birden fazla dolum yapılmamalıdır [1].

Birden fazla kez kullanılan kaplar nasıl temizlenir?

Kapların yıkanması, doldurulması ve kapaklanması el değmeden otomatik bir şekilde gerçekleştirilir. Geri dönüşlü kaplar dolumdan önce her seferinde 55-70 oC sıcaklıktaki su ile yıkanıp durulanır. Otomatik yıkama ünitelerinde yıkama işlemi, uygun teknoloji ve malzeme ile gerçekleştirilir. Bu aşamada dolum yapılan sudan başka su kullanılması durumunda kullanılan su düzenli analiz edilerek her yıl en az bir kez denetlenir. Yıkamada kullanılan su en geç 24 saatte bir, durulamada kullanılan su ise her seferinde değiştirilir [1].

Kimyasallar plastikten suya geçebilir mi?

Yönetmelik kapsamında ambalaj malzemeleri iyi üretim uygulamalarına uygun şekilde üretilmelidir. Ambalajın yapıldığı malzemelerden; insan sağlığını tehlikeye atacak, gıda bileşiminde istenmeyen değişimlere sebep olacak ve duyusal özelliğini bozacak miktarda geçiş olmamalıdır. Plastik ambalajlarda kullanılan boyar maddeler gıdaya geçmemeli ve toksik madde içermemelidir [2].  Gıda ile Temas Eden Plastik Madde ve Malzemeler Tebliği’nde plastik ambalajlardan gıdaya geçen bileşenlere ait geçiş limiti bulunmaktadır. Plastik malzemelerin bileşenlerinin gıdaya geçişi, gıda ile temas eden yüzey alanının her desimetrekaresi için 10 miligramı geçmemelidir. Yapılan analiz sonuçları ile belirlenen limite uymayan malzemelerin su ambalajlarında kullanımına izin verilmemektedir. [3].  Sonuç olarak tebliğe uygun ambalajlardan suya sağlığı olumsuz etkileyecek düzeyde kimyasal geçiş olmamaktadır. 

Şişelenmiş suyun raf ömrü var mıdır? 

Şişelenmiş suların üzerinde son tüketim tarihi bulunmaktadır. Mikrobiyolojik açıdan bozulabilen ve kısa süre içinde insan sağlığı açısından riske yol açması muhtemel olan gıdalarda son tüketim tarihi belirtilmesi istenir. Son tüketim tarihi geçmiş olan gıdalar ise tüketimi güvenli olmayan gıdalar olarak kabul edilir [4]. Dolayısıyla bu durum, suların güvenilir kabul edildiği bir raf ömrü olduğunu gösterir. Üretici firma ve satış yeri tüketiciye ulaşana kadar suyun kalitesinden sorumludur. Belirtilen raf ömrüne kadar su kalitesinin korunabilmesini sağlayan kriterlerden en önemlisi ise depolamadır. Suyun mikrobiyolojik ve kimyasal parametrelerinin değişmesine olanak sağlayacak sıcaklıkta yeteri kadar bekletilmesi raf ömrünü olumsuz etkilediği için işletmeler ve tüketiciler uygun depolama koşullarını sağlamalıdır [1].

Şişelenmiş sular işletmeler tarafından hangi koşullarda depolanmalıdır?

Su satış ve depolama yerleri kontaminasyona yol açmayacak malzeme ile kaplı olmalıdır. Damacanalar doğrudan güneş ışığı, toz, duman, ısı ve diğer dış faktörlere maruz kalmayacak şekilde depolanmalıdır. Dağıtım araçlarında veya satış yerlerinde sular; tüp, petrol ve petrol ürünleri ve kimyasal maddelerle bir arada bulundurulmamalıdır [5]. Suyun fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik özelliğini olumsuz yönde değiştirebilecek ısı, ışık, toz, duman, yağış gibi olumsuz şartlara açık ortamlarda satışı ve depolanması yapılamaz [1]. Bu nedenle depolama için işletmelerde karanlık, serin ve kapalı ortamlar sağlanmalıdır.

Su şişeleri tüketiciler tarafından hangi koşullarda muhafaza edilmelidir?

Uluslararası Şişelenmiş Su Derneği (IBWA), tüketicilere şişelenmiş suyu oda sıcaklığında (veya daha soğukta), doğrudan güneş ışığından ve kimyasallardan uzakta saklamalarını tavsiye etmektedir [6]. Çünkü uzun süre güneş ışığına veya ısıya maruz kalan suda nadiren de olsa yosun veya küf gelişimi gerçekleşebilmektedir. Ayrıca plastik ambalajlar az da olsa geçirgen olduğundan ortamdaki gazlar suyun tadını ve kokusunu etkileyebilir. Bu nedenle uygun depolama koşulları sağlanarak ürün kalitesi korunabilir [7].

Açılmış şişelerde nelere dikkat edilmelidir?

Doğru depolama koşulları sağlanarak tüketiciye ulaşan şişeler içildiğinde ağızda yaşayan bakteriler, diğer bir deyişle ağız mikroflorası, sebebiyle su şişelerine doğal olarak bulaşma olmaktadır. Bu yüzden açılan suyu en kısa zamanda tüketmek ya da soğuk ortamda bekletmek, ağız değdirilen şişeleri kullanımdan sonra temizlemek veya şişeden bardağa aktararak içmek önerilmektedir. Burada amaç ağız ile temastan kaynaklanan mikroorganizma gelişimini önlemektir [8]. Benzer bir şekilde ortamdan kaynaklanabilecek olası bulaşmaları önlemek için ise kapakların olabildiğince kapalı tutulması gerekmektedir.  

Kaynakça

[1] Türk Gıda Kodeksi İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik (2005).  Resmi Gazete (25730 Sayılı), Mevzuat Bilgi Sistemi. shorturl.at/lqU59

[2] Türk Gıda Kodeksi Gıda ile Temas Eden Madde ve Malzemelere Dair Yönetmelik (2018). Resmi Gazete (30382 Sayılı), Mevzuat Bilgi Sistemi. shorturl.at/oqrW1

[3] Türk Gıda Kodeksi Gıda ile Temas Eden Plastik Madde ve Malzemeler Tebliği (Tebliğ No: 2019/44) (2019). Resmi Gazete ( 30989 Sayılı), Mevzuat Bilgi Sistemi. shorturl.at/clptY

[4] Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği (2017). Resmi Gazete (29960 Sayılı), Mevzuat Bilgi Sistemi.  shorturl.at/AJLM8

[5]Ambalajlı Su Satış Yerleri ile Ambalajlı Su Nakil Araçlarının Tabi Olacağı Usul ve Esaslar Hakkına Tebliğ (2014) Resmi Gazete (29094 Sayılı), Mevzuat Bilgi Sistemi.  shorturl.at/hJZ67

[6]Container Safety, International Bottled Water Association (2021). bottledwater.org/the-healthy-choice/container-safety/ 

[7] Bottled water storage,  International Bottled Water Association | IBWA | (2021). bottledwater.org/bottled-water-storage/ 

[8] Raj, S. D. (2005). Bottled Water: How Safe Is It? Water Environment Research, 77(7), 3013–3018. doi:10.2175/106143005x73893