Kenevir Tohumu Aslında Nedir?

Esranur KAYA | 27.08.2020

Kenevir deyince çoğumuzun aklına iyi şeyler gelmiyor. Canabis, canabidiol, marihuana diğer bir ismiyle esrar diye liste uzuyor gidiyor ve kafalar iyice karışıyor. Hal böyle olduğunda bir de gıda olarak satılması, içindekiler listesinde yer alması gibi durumlarla karşılaşınca şaşırmamak elde değil. Bizim kenevir olarak bildiğimiz Anadolu’da ise eskiden beri kendir olarak bilinen kenevirin bilimsel adı canabistir. Canabis ise 540 kimyasal bileşen barındıran Cannabis sativa bitkisinden elde edilen bütün ürünlere verilen addır.1 Peki diğerleri ne ve farkları neler? Bu farkı yaratan elbette ki içerisinde bulunan kimyasal bileşenler. Marihuanayı gıda olarak kullanılan kenevirden ayıran başlıca kimyasal bileşen THC (tetrahydrocannabinol) adlı yapıdır. Yeterli miktarda THC alınımı beyinde gerekli yerleri uyararak ruhsal durumu etkilemektedir. Farklı canabis bitkileri farklı miktarlarda THC içerebilmektedir. Yani ilk olarak açıklığa kavuşan marihuananın marihuana olma sebebi içeriğindeki THC miktarıdır. 

THC’nin dışında çok konuşulan bir diğer kimyasal bileşen de canabidiol yani CBD. Canabis sativa bitkisinin en etkin ikinci bileşeni olarak bilinmektedir. Birincinin THC olduğunu vurgulamakta yarar olduğunu düşünüyorum. CBD ise daha çok ilaç etken maddesi olarak kullanılmakta ve psikoaktif özellik taşımamaktadır.2 THC içeriği yüksek olan kenevir yetiştiriciliği için dünya genelinde kesinlikle “yetiştirilmesi illegal” diyebilsek de aynı kesinliği CBD içeren kenevir için diyemiyoruz.3 Her ülke neredeyse kendine göre bir karar almış durumda fakat Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılında yayınladığı rapora göre CBD’nin epilepsi gibi hastalıkların tedavisinde kullanıldığı ve THC gibi kötüye kullanılmasının mümkün olmadığını belirtmekte yarar var.4 Hatta bu etkinin vücudumuzda bulunan endokannabinoid sistem* ile olduğunu; bu sistemin beynin, endokrin ve immün (bağışıklık) sisteminin çalışmasında düzenleyici rolü olduğunun son zamanlarda araştırmacılar tarafından fark edildiğini söylemek gerekir.5 

Kavram karmaşını azaltmak için CBD (canabidiol) insanda psikoaktif etkileri olmayan genellikle hastalıkların tedavi edilmesinde kullanılan canabis bitkisinin bir bileşenidir ve satılırken CBD yağı, CBD ekstraktı gibi belirtilerek satılır. Yani kenevir yağı ile CBD yağı aynı şey değildir.6 Canabis’i büyük başlık olarak kabul ederek THC içeriği psikoaktif özelliklerin oluşması için yeterli olan marihuana, THC içeriği yüksek olmayıp CBD (cannabinoid) içeriği yüksek olan genellikle medikal amaçlı kullanılana ise cannabidiol (CBD) diyebiliriz. Kenevir tohumu (hemp seed) ise canabis bitkisinin yetiştirilmesi en kolay türünün CBD içeriği görece yüksek THC içeriği %0.3’ten düşük besleyici özellikleri yüksek formudur.7 Sadece gıda olarak değil tekstil, kozmetik ve yapı malzemesi gibi çok çeşitli alanlarda kullanımı mevcuttur. Bu kadar çok alanda kullanılabilmesi yetiştirilme koşullarının kolay ve ekolojik olmasından kaynaklanıyor diyebiliriz.8 Hatta kenevir tohumunun biyoakümülatör olduğunu çeşitli tarım ilaçları ve toksinlerden toprağı temizlemek maksatlı ekildiğini, bu yüzden gıda maddesi olarak tüketilecek olan kenevir tohumunun temiz ve güvenliği (clean and safety) için laboratuvar testlerinin (aslında topraktan gelen her ürün için dikkat edilmesi gereken bir husus olsa da) önemli olduğunu söyleyebiliriz. 

Son zamanlarda adını duyar olduğumuz kenevir tohumunun gıda olarak beslenmemizde yer alması bize ne fayda sağlar? Bunun için ilk olarak bütün bir kenevir tohumunun kimyasal kompozisyonuna bakabiliriz.(Tablo) Bütün bir kenevir tohumundan kasıt kabuğundan ayrılmamış olduğunu vurgulamaktır.

Tablo: Bütün kenevir tohumunun kimyasal kompozisyonu, 9
Kuru madde içeriği nemi uzaklaştırıldıktan sonra kalan miktarı, kül içeriği ise tohumun mineral gibi sıvı veya gaz olmayan kısmını tohumun bildiğimiz külü kalana kadar yandıktan sonra kalan miktarını belirtmektedir.
Tablo’ya bakıldığında gördüğümüz gibi kenevir tohumu yüksek oranda yağ, diyet lifi ve protein içeren bir tohumdur. Aynı miktarda chia ve keten tohumu ile karşılaştırıldığında daha yüksek protein içerdiğine sahip olduğunu söyleyebilmektedir. Esansiyel( dışarıdan alınması zorunlu) aminoasitlerin tümünü barındırmakla beraber arjinin, glisin ve histidin aminoasitleri bakımından yapılan çalışmalarda yumurta beyazı ve soya fasülyesi proteinleri ile karşılaştırılmaktadır. Ayrıca kenevir tohumundan izole edilen proteinin kalitesinin* 100 üzerinden 61 olduğunu, fikir vermesi açısından tam buğdayın 40, mercimeğin 52, barbunyanın 57 olduğunu vurgulayalım.10

Yağ içeriğine bakıldığında dengeli bir yağ profiline sahiptir. İlk olarak doymuşluk doymamışlık açısından bakılırsa yağ asidi kompozisyonunun %90 oranında doymamış yağlardan oluşması büyük bir avantajdır. Araştırmaların da gösterdiği gibi doymamış yağların oda ve vücut sıcaklığında sıvı formda olduğundan başta kan kolesterol seviyesini iyileştirme ve kalp damar sağlığını koruma gibi birçok faydalı etkileri bulunmaktadır.11 Yağ asidi içeriğine bakıldığında linoleik asit, alfa-linolenik asit ve oleik asit gibi esansiyel (dışarıdan alınması zorunlu) yağ asitlerince zengin bir içeriğe sahip olduğunu görüyoruz. Bu yağ asitlerinin neden esansiyel olduğuna değinecek olursak linoleik asitin vücuda alınması dihomo-gama linolenik asit (DGLA) daha bilinen ismiyle omega-6 yağ asiti ve araşidonik asit sentezi için öncül (prekürsör) görevi görmektedir. Alfa-linolenik asit ise adını daha sık duyduğumuz eikosapentaenoik asit(EPA) diğer bir ismiyle omega-3 yağ asidinin üretimi için gereklidir. Fakat tüm bunların da ötesinde kenevir tohumunun yağ asiti profilinin asıl “dengeli” olarak nitelendiği kısım omega-6 yağ asiti içeriğinin omega-3 yağ asiti içeriğine oranıdır. Beslenmede omega-6/ omega-3 oranının 2.5 -3.5/1 gibi bir oranda olması, tipik batı beslenme alışkanlıklarında olan 15-17/1 oranına kıyaslandığında araştırmalar tarafından daha düşük kronik hastalık riski taşıdığı, kanser hücrelerinin baskılanmasında etkili olduğu ve sonuç olarak daha düşük ölüm oranına sahip olduğu göstermektedir.12

Diğer bir makrobesin öğesi olan karbonhidrat içeriğinine bakıldığında 100 gr üzerinden söyleyecek olursak 3 gr olduğunu, bu 3 gr’ın %14’ünün diyet lifi olduğu görülmektedir. Mikrobesin öğelerinden de biraz bahsedecek olursak; E vitamini sentezlenmesi için öncül olan tokoferollerce zengin olduğunu, demir (%44), potasyum(%26) ve kalsiyum(%5) içeriğinin azımsanmayacak ölçüde olduğu bilinmektedir.13
Bunların yanında kenevir tohumunun salatalara, müsli veya kahvaltılık gevreklere, enerji barlarına eklenmesi ile direkt olarak tüketilmesinin dışında sütünün, peynirinin veya içeceğinin üretilerek daha bitkisel alternatifli ürünlerin geliştirilmesi mümkündür. Kenevir tohumu ununun veya yağının gıda formülasyonlarına eklenmesiyle ekmek, bisküvi, kek gibi unlu mamüllere veya çikolata gibi ürünlere eklenerek besleyici özelliklerinin artırılması sağlanabilir. 

Türkiye’de kenevir lifi ve tohumunun üretimini Tarım ve Orman Bakanlığı denetimi altında gıda alanı için olmasa da diğer birçok alanda kullanılmak ve yurt dışına gönderilmek üzere 1961 yılından beri devam etmektedir.14 

Özet olarak:
Kenevir tohumu ve marihuana aynı şey değildir.
Kenevir tohumu ruh halinde, algıda, bilinçte ve davranışta değişikliklere neden olmaz.
Türkiye’de gıda kaynaklı kenevir tohumu ürünlerinin (tozu, yağı vb.) satışı yasaldır.
Kenevir tohumunu omega-3, omega-6 gibi yağlarca zengin, protein ve diyet lifi içeriği yüksek tohumdur.

*Protein kalitesi: FAO ve WHO tarafından belirlenmiş Protein Sindirilebilirliği Düzeltilmiş Amino Asit Skoru (Protein Digestibility- Corrected Amino Acid Profile, PDCAAS) olarak geçen bir skalada insan vücudu tarafından proteinden ne ölçüde yararlanıldığı ile alakalı bir terimdir. Yumurtanın protein kalitesi 1 olarak, sığır eti proteini ise 0.92 olarak kabul edilir. Anlaşılmasının kolay olması açısından bu değer 100 ile çarpılarak çalışmalarda yer alır. Yani yumurtanın protein kalitesi 100, sığır etinin 92 olarak hesaplanır.15
*Endokannabinoid sistem, 1990’lı yıllarda araştırmacıların insan vücudu tarafından üretilen kenevir benzeri moleküller olan endokannabinoidleri keşfetmesiyle ortaya atılan bir kavramdır. Başlangıçta sadece beyin ve sinirlerde olduğu düşünülen bu insan vücudu tarafından üretilen kenevir benzeri moleküllerin daha sonraları deri, bağışıklık sistemi, kemik, yağ doku, karaciğer, pankreas, iskelet kasları, kalp, kan hücreleri, böbrek ve sindirim sistemi kısacası vücudun tamamında bulunduğunu keşfettiler. Günümüzde endokannabinoid sistemin ağrı, hafıza, iştah, stres, uyku, metabolizma, bağışıklık ve üreme fonksiyonları üzerinde etkili olduğu biliniyor.16



Kaynaklar:

[1] NIH (n.d.). Cannabis (Marijuana) and Cannabinoids: What You Need To Know. Erişim adresi: https://www.nccih.nih.gov/health/cannabis-marijuana-and-cannabinoids-what-you-need-to-know Erişim tarihi: Ağustos 15, 2020.
[2] FDA Regulation of Cannabis and Cannabis-Derived Products, Including Cannabidiol (CBD). FDA 2020. Erişim adresi: https://www.fda.gov/news-events/public-health-focus/fda-regulation-cannabis-and-cannabis-derived-products-including-cannabidiol-cbd Erişim tarihi: Ağustos 15, 2020.
[3] Grinspoon, P. (2018). Cannabidiol (CBD)—what we know and what we don’t. Harvard Health Blog, 24.
[4] World Health Organisation. CANNABIDIOL (CBD) Critical Review Report. World Health Organisation. Report Number: 1, 2018. Erişim adresi: https://www.who.int/medicines/access/controlled-substances/CannabidiolCriticalReview.pdf Erişim tarihi: Ağustos 18, 2020.
[5] Komorowski, J., & Stepień, H. (2007). Rola układu endokannabinoidowego w regulacji czynności dokrewnej i kontroli równowagi energetycznej człowieka [The role of the endocannabinoid system in the regulation of endocrine function and in the control of energy balance in humans]. Postepy higieny i medycyny doswiadczalnej (Online), 61, 99–105.
[6] Hilderbrand R. L. (2018). Hemp & Cannabidiol: What is a Medicine?. Missouri medicine, 115(4), 306–309.
[7] Hartsel, J. A., Eades, J., Hickory, B., & Makriyannis, A. (2016). Cannabis sativa and Hemp. Nutraceuticals, 735–754.
[8] Bhatt., N. (2016). Growing Hemp. Erişim adresi: https://www.climatecolab.org/contests/2016/materials-matter/c/proposal/1330112. Erişim tarihi: Ağustos 20, 2020.
[9] House, J. D., Naufeld, J., & Leson, G. (2010). Evaluating the quality of protein from hemp seed (Cannabis sativa L.) products through the use of the protein digestibility‐corrected amino acid score method. Journal of Agricultural and Food Chemistry, 58, 11801–11807.
[10] Leonard, W., Zhang, P., Ying, D., & Fang, Z. (2020). Hempseed in food industry: Nutritional value, health benefits, and industrial applications. Comprehensive Reviews in Food Science and Food Safety, 19(1), 282-308.
[11] Harvard T.H.Chan. The Nutrition Source. Omega-3 Fatty Acids: An Essential Contribution. https://www.hsph.harvard.edu/nutritionsource/what-should-you-eat/fats-and-cholesterol/types-offat/omega-3-fats/ Erişim tarihi: Ağustos 18, 2020.
[12] Simopoulos, A. P. (2002). The importance of the ratio of omega‐6/omega‐3 essential fatty acids. Biomedicine & Pharmacotherapy, 56, 365–379.
[13] Seeds, hulled, hemp seed. (n.d.). Erişim adresi: https://www.nutritionvalue.org/Seeds,_hulled,_hemp_seed_nutritional_value.html Erişim tarihi: Ağustos 21, 2020.
[14] Kenevir ve Üretimi Üzerine Bir Değerlendirme. (2019, January 18). Erişim adresi: https://zmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=30847. Erişim tarihi: Ağustos 21, 2020.
[15] Protein Digestibility Corrected Amino Acid Profile. (2020). In Vikipedi, Özgür Ansiklopedi, https://en.wikipedia.org/wiki/Protein_Digestibility_Corrected_Amino_Acid_Score#:~:text=Protein%20digestibility%2Dcorrected%20amino%20acid,their%20ability%20to%20digest%20it. Erişim tarihi: Ağustos 20, 2020.
[16] Human Endocannabinoid System. (n.d.). Erişim adresi: https://www.uclahealth.org/cannabis/human-endocannabinoid-system Erişim tarihi: Ağustos 24, 2020.