Karbon Ayak İzi Nedir ?

Merve BEKTAŞ | 17.02.2021

Yaşamımız boyunca üretim ve tüketimlerimizin sonucu olarak dünyada bir iz bırakmaktayız. Bıraktığımız bu iz her zaman bizimle olacak ya da başka faaliyetlerimizin sonucu olarak karşımıza elbet çıkacaktır. Bu yüzden sürdürülebilir yaşamı önemsiyor ve daha da benimsenmesini istiyoruz. Sürdürülebilir yaşam hem şu an ki hayatımız için hem de gelecek nesil için büyük önem taşımaktadır. 

Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz konu olan ekolojik ayak izini sürdürülebilir yaşamla bağdaştırmıştık. Bu yazımızda ise ekolojik ayak izinin en büyük payına sahip bileşeni olan karbon ayak izini ele alacağız. 

Git gide artan hızlı nüfus artışı, şehirleşme, sanayileşme ve bunlara bağlı ortaya çıkan üretim ve tüketimin daha da artması çevresel sorunların büyümesine sebep olmaktadır. Günümüzün önemli sorunlarından biri olan küresel ısınma ve iklim değişikliği ise son zamanlarda oldukça artmaya başladı [1]. İklim değişikliği, kuraklık, doğal dengenin bozulması ve bazı biyolojik türlerin azalıyor olması ciddi tehlikelere neden olmaktadır [2]. 

Sanayi, tarım, ulaştırma, enerji tüketimi, fosil yakıtların* daha fazla kullanılıyor olması doğal ve endüstriyel sera gazlarının* oranını arttırmıştır. Sera gazlarının birikimi insan kaynaklı etkilerle ekosistemde değişikliklere neden olmakta ve bunun sonucunda iklim değişikliği yaşanmaktadır [3]. Sera etkisi yaratan gazlar ya da fosil yakıtların (petrol, doğalgaz, kömür) kullanılmasıyla karbondioksit gazı salınımı gerçekleşmekte ve artışa sebep olmaktadır. Bu artış “Karbon Ayak İzi” kavramını ortaya çıkarmıştır [1]. Karbon ayak izi, toplumun üretim ve tüketiminde doğa üzerindeki etkilerini nicel verilerle ortaya koyan, çevresel sürdürülebilirliğin önemli noktalarından biridir [1]. Başka bir ifade ile karbon ayak izi; birim karbondioksit cinsinden ölçülen, oluşan sera gazı miktarı açısından toplum faaliyetlerinin ekosisteme verdiği zarar ölçüsüdür [4]. Birim olarak ise “ton.CO2-eşdeğer” ya da kg.CO2-eşdeğer” olarak bilinmektedir [5].

Karbon ayak izi hesabı yapılırken bir bireyin yıl içinde doğa ortamına saldığı karbondioksit miktarı belirlenmelidir. Bu belirleme yapılırken ısınma, ulaşım, yeme, içme gibi aktiviteler ile üretilen ve tüketilen ürünler sonucunda oluşan karbon miktarı kullanılır [6]. Var olan diğer ayak izi türlerinin aksine burada konu karbon olduğu için hesaplanmış bir biyolojik kapasite* yoktur. Onun yerine hesaplamalarda hasat edilmemiş orman arazisi kullanılmaktadır. Atmosfere salınan her ton karbonu depolayabilmek için bu kullanım daha doğrudur [7].

Karbon ayak izi, birincil ve ikincil karbon ayak izi olmak üzere iki temel bölümden oluşmaktadır. Birincil karbon ayak izi; evsel enerji tüketimi ve ulaşım (uçak, araba vb.) dahil olmak üzere fosil yakıtlarının yanması sonucu ortaya çıkan karbondioksit emisyonunu belirtmektedir. İkincil karbon ayak izi ise herhangi bir alanda kullanılan ürünlerin üretiminden bozulmalarına kadar geçen süreçte oluşan karbondioksit emisyonlarının ölçüsüdür. Genel bir ifade ile ikincil karbon ayak izi birincil karbon ayak izini kapsıyor denilebilir [8].
En başta da belirttiğimiz gibi ekolojik ayak izinin en büyük bileşeni olan karbon ayak izi %46 oranında bir pay ile karşımıza gelmektedir. Bu ortalama kişi başı 1,17 kha olarak belirtilebilir. Karbondioksit emisyonlarının oranlarını incelemek istersek; en yüksek payı olan %26 ile elektrik sektöründe olduğunu görebiliriz. Bunu sırasıyla imalat, sanayi ve inşaat %22 ile, ithalat %16, ulaşım %15, konut ve hizmetler ise %12 ile takip etmektedir [7, s.50]. Tüm bu sektörlerin oranları karbon ayak izinin oluşumunda karşımıza çıkmaktadır.

Karbon Ayak İzi Oluşumu Nasıl Azaltılabilir ?

Toplumca alacağımız her önlem aslında aza indirgeme konusunda çok önemlidir. Her birey kendinden sonraki nesli düşünüp ona göre yaşam biçimi kurduğu takdirde dünya daha yaşanılabilir hale gelecektir. Peki ne gibi önlemler alınabilir ?

  • Karbon salınımlarının azaltıldığı ekonomilere öncelik verilmelidir [9].
  • Karbondioksit atmosferde biriken önemli sera gazlarından biridir. Büyük çevre sorunlarına ve iklim değişikliğine neden olan sera gazlarını azaltıcı çalışmalar öncelikli olmalıdır [10]
  • İnsan kaynaklı sera gazlarından olan fosil yakıtların enerji üretimindeki payı azaltılarak yenilebilir enerji kaynaklarının tüketimi arttırılmalıdır [10, s.3].
  • Kimyasal içeriklerde arındırılmış ürün kullanımı yaygınlaşmalıdır [11].
  • Ulaşım için kullandığımız araçlar da yakıt yönünden karbon ayak izini arttırmaktadır. Bu yüzden bu artışı azaltmak gerekmektedir. Örneğin bisiklet kullanımı yaygınlaşabilir ya da her zaman kişisel araç kullanımı yerine toplu taşıma araçları kullanılabilir [11].
  • Kurumlarda cam, kağıt, alüminyum gibi atıklarla geri dönüşüm yapılabilir. Böylelikle yeni bir hammadde üretimi için gerekli olan enerji azaltılmış olur [5, s.7].
  • Ağaçlandırma çalışmaları arttırılmalıdır. Çünkü ağaçlar havadaki karbondioksiti kullanarak kendileri için besin oluşturmaktadır. Böylelikle atmosferdeki CO2 azalmış olacaktır [5, s.7].

Sözlük :

*Fosil yakıt: Yüksek oranda karbon ve hidrokarbon içeren doğal enerji kaynağıdır. Örneğin doğalgaz, kömür, petrol vb.
*Sera gazı: Atmosferde bulunan ve ısı tutma özelliğine sahip bileşiklerdir. Karbondioksit, metan, nitröz oksit, hidroflorür karbonlar, perfloro karbonlar, sülfürhekza florid.
*Biyolojik kapasite: Bir alandaki yenilebilir doğal kaynakları üretme kapasitesidir.

Sonuç :
Toplum ihtiyaçları sonsuz denebilecek kadar çoktur ancak kaynaklarımızın belli bir sınırı vardır. Sürdürülebilir bir yaşam için karbon salınımlarının azaltılması gerekmektedir. Karbon ayak izi, sera gazlarının en önemlilerinden biri olan karbondioksit gazı salınımı ve artışı ile ele alınabilmektedir. Ekolojik ayak izinin en büyük bileşeni olan bu ayak izi gelecek planlarımız üzerinden oldukça etkilidir. Son zamanlarda özellikle daha da gündeme gelen iklim değişikliği konusu, sera gazlarının etkisinin ekosistem üzerinde olumsuz sonuçlarının oluşmasına neden olmaktadır. İklim değişikliği önlem alınmazsa gelecekte önemli bir sorun haline gelecektir. Karbon salınımı azaltımı özellikle bu alanda etkisini olumlu sonuçlandıracaktır. Kurumlar, kuruluşlar ve her birey kendi önlemlerini alıp bu konuyu dikkat çektiği takdirde karbon ayak izi artışı durdurulabilir ve sürdürülebilir kalkınma sağlanabilir.

Kaynaklar :

[1]    Ö. B. GÖKÇEK, A. BOZDAĞ, H. DEMİRBAĞ, (2019), Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Örneğinde Karbon Ayak İzinin Belirlenmesi, Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, Cilt 8, Sayı 2, s.722.
[2]    Rana R., Ingrao C., Lombardi M., Tricase C., “GreenhouseGas Emissions Of An Agro-Biogas Energy System: Estimation Under The Renewable Energy Directive”, Science of The Total Environment, 2016, 550:1182-1195.
[3]    Arıkan Y. (2006). Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü, metinler ve temel bilgiler, Bölgesel Çevre Merkezi REC Türkiye, Ankara.
[4]    Bıyık Y. Ve Civelekoğlu G., (2018), Ulaşım Sektöründen Kaynaklı Karbon Ayak İzi Değişiminin İncelenmesi, Bilge International Journal of Science and Technology Research 2018, 2(2) s.160.
[5]    Bekiroğlu O. (2011). Tarımda Karbon Ayak İzi Sürdürülebilir Kalkınmanın Yeni Kuralı: Karbon Ayak İzi, İstanbul, s.6.
[6]    Kumaş, K., Akyüz, A., Zaman, M., Güngör, A., “Sürdürülebilir Bir Çevre İçin Karbon Ayak izi Tespiti: MAKÜ Bucak Sağlık Yüksekokulu Örneği” El-Cezerî Fen ve Mühendislik Dergisi 2019, 6 (1); s.109-110.
[7]    WWF (2012), Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu, WWF Rapor TR 2012, http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/turkiyenin_ekolojik_ayak_izi_raporu.pdf (Erişim Tarihi: 14.02.2021). S.30.
[8]    Atabey, T., (2013). Karbon Ayak İzinin Hesaplanması: Diyarbakır Örneği. Fırat Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, s.84.
[9]    Binboğa G., Ünal A., Sürdürülebilirlik Ekseninde Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nin Karbon Ayak İzinin Hesaplanmasına Yönelik Bir Araştırma, Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi, 2018, 21:187-202.
[10]    Ceyda ERDEN, (2014), DÜŞÜK KARBON EKONOMİSİ VE TÜRKİYE’NİN KARBON AYAK İZİ, Anadolu Üniversitesi Eskişehir/Türkiye, s.2.
[11]    Melike Kozak, Didem Keser, Mesut Efe Büken ve Zeynep Zaimoğlu, (2019), İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE SOFRAMIZDAKİ YİYECEKLERİN KARBON AYAK İZİ, Çukurova Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Adana, Türkiye, s.921.