FAO “COVID-19 Pandemisi Gıda ve Tarımı Nasıl Etkiliyor?” Raporu

Sevda Sinem KAHRAMAN | 04.04.2020

Hastalık hızlı bir şekilde yayılıyor. Hızlı önlemler alınmadıkça, baş gösteren bir gıda krizi riskiyle karşı karşıyayız. Sınır kapanışları, karantinalar, pazar, tedarik zinciri ve ticaret kesintileri insanların yeterli ve besleyici gıda kaynaklarına erişimini kısıtlayabilir fakat dünyanın paniğe kapılmasına gerek yok, küresel olarak herkes için yeterli yiyecek mevcut.

Gübrelerin, veteriner ilaçlarının ve diğer girdilerin yetersizliği tarımsal üretimi etkileyebilir. Restoranların kapanması ve daha az sıklıkta market alışverişi yapılması, taze ürün ve balıkçılık ürünlerine olan talebi azaltarak üreticileri ve tedarikçileri etkilemektedir.

Herhangi bir senaryoda, en çok etkilenenler,nüfusun en fakir ve en savunmasız kesimleri olacaktır. Uzun süren krizlerdeki ülkeler, pandeminin etkilerini artıracak şekilde halk sağlığına yetersiz yatırımlardan da muzdariptir.

Kimler risk altında?

Şu anda, dünya çapında yaklaşık 820 milyon insan kronik açlık yaşıyor. Açlık o kadar şiddetli ki, yaşamlarını sürdürebilmeleri ve geçim kaynakları için acil bir
tehdit oluşturuyor. Özellikle de hayatta kalmak için dış yardıma bağımlı hale getiriyor. Bu insanlar, yiyeceklere erişimlerinde herhangi bir potansiyel aksamayı göze alamazlar.

Örneğin Sierra Leone'deki (2014-2016) Ebola virüsü hastalığı salgını sırasında karantina ve panik, açlık ve yetersiz beslenmede artışa neden oldu. Hareket üzerindeki kısıtlamalar, çiftçilerin ürünlerini pazara getirememelerine ve hasat zamanında işgücü kıtlığına yol açtığından acı daha da kötüleşti. Sistemik etki, önleme ve risk azaltma stratejilerinin şu anda ne kadar önemli olduğunu vurgulayan bir depreme benziyordu.

Gıda üretimine etkileri nelerdir?

Şu an itibariyle, küresel tahıl stokları rahat seviyelerde. Özellikle buğday ve diğer önemli temel ürünler için manzaraolumludur. Balıkçılık ve su ürünleri sektöründe, etkileri değişebilir ve oldukça karmaşık olabilir. Taşımacılıktaki kısıtlama, sınır kapanışları, restoran ve otellerdeki azalan talep ile ilişkili lojistikteki sorunlar, fiyatları etkileyen önemli pazar değişiklikleri yaratabilir. Oldukça bozulabilen ve bu nedenle nispeten sınırlı bir süre içinde satılması, işlenmesi veya depolanması gereken taze balık ve su ürünleri özellikle risk altındadır.

Ulaşım kısıtlamaları ve karantina önlemleri,çiftçilerin ve balıkçıların pazarlara erişimini engelleyebilir, üretken kapasitelerini kısıtlayabilir ve ürünlerini satmalarını engelleyebilir. Ayrıca gıda kaybına ve atık seviyelerindeki artışa neden olabilir.

COVID-19, işgücünde büyük bir azalmaya yol açıp emek yoğun üretim biçimlerini kötü etkileyebileceğinden özellikle gelişmekte olan ülkeler risk altındadır.

Pandemi gıda talebini nasıl etkileyecek?

2008 mali krizindeki azalan gelir ve belirsizlik, insanların daha az harcama yapmasına sebep olup talebin daralmasına neden olduğunda neler olabileceğini göstermişti. COVID-19 salgınının başlangıcında, talepte gözle görülür önemli bir artış olmuştur.

Gıda talebi genellikle esnek değildir ancak diyet kalıpları değişebilir. Hayvanların virüsün konakçıları olabileceği düşüncesiyle,hayvansal protein tüketiminde orantısız olarak daha büyük bir düşüş olasılığı vardır. Yoksul ülkelerdeki gıda talebi daha çok gelirle bağlantılıdır ve burada gelir kazanma fırsatlarının kaybı tüketimi etkileyebilir. Bulaşma korkusu, gıda pazarlarına yapılan ziyaretlerin azaltılmasına, insanların gıda alım ve tüketiminde büyük bir kaymaya neden olabilir.

Koronavirüs salgını sonrasında, dünya çapındaki ülkelerde hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla bir dizi önlemler uygulanmaya başlandı. Ancak, bu tür önlemler tarımsal üretimi ve ticareti etkileyebilir.Mevsimlik işçiler gibi insanların serbest dolaşımını etkileyen önlemlerin gıda üretimi üzerinde etkisi olabilir ve bu da küresel olarak piyasa fiyatlarını etkileyebilir. Gıda fabrikalarında kabul edilebilir sağlık standartlarını garanti altına almak için alınan önlemler, üretimi yavaşlatabilir.

FAO'nun önerileri neler?

Pro-aktif önlemler her şeyden önemlidir ve ekonomik kaynakların yoğun olarak ihtiyaç duyulacağı bu zamanda daha ucuza mal olacaktır. Ana öneriler şunlardır:

1.Ülkeler savunmasız nüfuslarının acil gıda ihtiyaçlarını karşılamalıdır.

2.Ülkeler sosyal koruma programlarını güçlendirmelidir

3.Ülkeler verimlilik kazanmalı ve ticaretle ilgili maliyetleri düşürmeye çalışmalıdır

COVID-19 vakalarının en yoğun şekilde rapor edildiği ülkelerin gündeminde gıda güvenliğinin desteklenmesi bulunuyor. Bazı durumlarda, alınan önlemler en savunmasız kişilerin gelirlerini ciddi şekilde etkileyebilir. Küresel karşılıklı bağımlılığın yararlarını elde etmek için esneklik inşa etmek herkes için bir görevdir.

COVİD-19 ve hayvanlar arasındaki bağlantı nedir?

Bugüne kadar, hayvanların virüsü insanlara iletebileceğine dair hiçbir kanıt yoktur. Hayvanların refahının, yanlış bilgilendirmenin bir sonucu olarak tehlikeye atılmaması önemlidir ki bunun insan sağlığı ve geçim kaynakları üzerinde istenmeyen sonuçları da olabilir.

İnsanlar hasta olan veya bilinmeyen nedenlerden ölen hayvanlardan kaynaklanan herhangi bir hayvansal proteini işlememeli, kesmemeli, giymemeli, satmamalı, hazırlamamalı veya tüketmemelidir.Çiğ et veya pişmemiş yemekler tüketilmemelidir. Bu uygulamalar, insanlarıenfeksiyona yakalanma riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır.

Kaynak: http://www.fao.org/2019-ncov/q-and-a/en/